
CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli, enflasyonu yüzde 36.1 açıklayan TÜİK’in sepetindeki 25 temel gıda maddesinin fiyatının yüzde 47 arttığını söyledi. Şehirli, “Maaş zammı, mutfak zammına yenik düştü” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) çarşı pazardaki gerçek hayat pahalılığını yansıtmayan enflasyonunun bile mutfaktaki yangını gizleyemediğini öne süren CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli, “Son bir yıllık enflasyonu yüzde 36.1 olarak ilan eden TÜİK'in verilerine göre, halkın en çok tükettiği 25 temel gıda maddesinin fiyatı aynı dönemde yüzde 47 zamlandı. Ekmekten bulgura, makarnadan patatese kadar mutfakta kullanılan temel gıda maddeleri arasında fiyatı yüzde 115 artan ürünler bile var” değerlendirmesinde bulundu.
“MUTFAKTA YANGIN VAR”
TÜİK'in tabloları üzerinden seçilen 25 temel gıda maddesi listesinin başında yer alan ekmeğin kilogram fiyatının yaklaşık iki katına çıktığını belirten Şehirli, “TÜİK'in hesaplarına göre dahi ekmeğe bir yılda yüzde 54 oranında zam geldi. Aynı dönemde yine halkın en çok kullandığı temel gıda maddeleri arasında yer alan makarna yüzde 60, un yüzde 86, bulgur yüzde 55, şehriye yüzde 61 zam gördü. TÜİK'in derleme yaptığı marketlerde 1 litre ayçiçek yağının fiyatı son bir yılda 16 liradan 28 liraya, şeker 5.5 liradan 8 liraya, süt 5.2 liradan 9 liraya peynir ise 31 liradan 38 liraya çıktı. Bu dönemde tavuk etindeki artış kuzu ve dana eti fiyatlarını katlayarak yüzde 86'ya ulaştı” dedi.
“ZAMLAR ERİDİ”
Maaşlara enflasyon zammını TÜİK'in yüzde 36.1 olarak ilan ettiğini, halkın en çok kullandığı ürünlerdeki artışa bakılmadığını anlatan Şehirli, “Bu nedenle memur ve emekliler TÜFE'ye yenilmese de gerçek enflasyona yenik düşüyor” diye konuştu.
Fiyatların çok sık değiştiği için TÜİK'in ilan ettiği fiyatların, halkın kafasında ciddi soru işaretlerine yol açtığını ön süren Şehirli, “TÜİK'e göre örneğin Aralık ayında beyaz peynirin kilosu 38 lira, kuzu eti 83 lira, patates 5 liradan satıldı. Ancak kendi marketinden peyniri 50 lira, kuzu etini 100 lira, patatesi 6 liradan satın almak zorunda kalan halk TÜİK bu fiyatları hangi marketlerden derliyorsa biz de oradan alışveriş yapalım. O fiyatları biz neden göremiyoruz diyerek tepki gösteriyor” diye konuştu.
“EMEKLİLER SIKINTI İÇİNDE”
2 bin 500 lirayla geçinmek için emeklinin sihirbaz olması gerektiğini kaydeden Hakan Şehirli, “Günden güne ağırlaşan yaşam koşulları, özellikle emekliler için büyük sıkıntı oluyor. 2 bin 500 liraya çıkarılan emekli maaşları da geçinmek için yetersiz kalıyor” dedi.
Tek emekli maaşıyla yaşayan çiftler için durumun vahim bir noktaya geldiğini ifade eden Şehirli, “Kira, elektrik, su gibi sabit giderler düşüldüğünde emekliye ortalama 200 lira gibi para kalıyor. Gıda ve diğer yaşam ihtiyaçlarını 200 lira ile sürdürmek imkansız olurken, emekli resmen sihirbaz rolüne bürünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
“ZAMLAR, VATANDAŞIN BELİNİ BÜKÜYOR”
Eşiyle tek maaşla geçinen emekli bir işçinin çok zor şartlarda geçimini sürdürdüğünü belirten Şehirli, “En uygun koşullarda bir hesap yapıldığında 2 bin 500 liralık maaşın yaklaşık 800 lirası kiraya gidiyor. 1 Ocak sonrası yapılan zamlarla beraber elektrik faturası 200 lirayı buluyor. Soğuk kış günlerinde doğalgaz en düşük seviyede yakılsa dahi faturası 450 liradan aşağı gelmiyor. Aylık iki kişinin telefon faturaları da 50'şer lira düşünüldüğünde 100 lirayı buluyor. 50 liralık su faturası da eklendiğinde aylık sabit gider 2 bin 300 lira olurken, gıda ve temizlik gibi diğer giderler için de sadece 200 lira kalıyor. Bu şartlarda yaşamak imkansız olunca da emekliler çalışmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
“İNSANLAR AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAYA MAHKUM EDİLİYOR”
Kendisi de eski sendikacı olan CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli, açıklamasını şöyle tamamladı: “Türk-İş'in 2022 yılbaşında gelen zamlardan önce yaptığı araştırmaya göre Türkiye'de bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 4 bin 927 lira. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 4 bin 13 lira. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjde gibi açıkladığı 2 bin 500 liralık gelir, tek emekli maaşıyla geçinen bir çiftin yeni zamlar da hesaplanınca, açlık sınırının çok çok altında yaşamaya mahkum edildiğini gösteriyor.” Cengiz GÜNER

