
TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, İstanbul ilinin, tarihi, kültürel ve doğal yapısıyla tüm insanlığın ortak mirası olduğu vurgulandı.
Açıklamada, buna karşın İstanbul’un artık çok yorgun, üzerinde kaldıramayacağı kadar çok insan baskısı olduğu ifade edilerek, “Marmara Denizi, müsilaj gibi adeta imdat çığlığı niteliğindeki örneklerle alarm veriyor. Bugün Kanal İstanbul projesi ile tarihi bir yol ayrımındayız: Ya İstanbul ve can çekişen Marmara için dönüşü olmayan bir yola girilecek ya da imdat çığlıklarına kulak verilerek yeni bir başlangıç yapılacak. Bir kez daha çağrımızı yinelemeyi tarihi sorumluluğumuz olarak görüyoruz: İstanbul’un göz göre göre kanal projesine feda edilmesine gönlümüz razı değil! Toprak razı değil, orman razı değil, su razı değil. Projeden vazgeçilmesini ve Marmara Denizi'nin ve kadim kent İstanbul'un tüm tarihi ve doğal yapısıyla korunmasını talep ediyoruz” denildi.
“HAYVANLAR YAŞAMAK İSTİYOR”
TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, bu hafta yapılacak olan Merkez Av Komisyonu toplantısı ile avına izin verilen türler ve av sayıları belirleneceği hatırlatıldı.
Geçen yıl, nesli küresel ölçekte tükenme tehdidi altında olan kaya sansarı, Anadolu yaban koyunu gibi türlerin de içerisinde bulunduğu yüzlerce canlının avına izin kararı çıktığının ifade edildiği açıklamada, “Yaban hayatı ülkemiz canlı tür çeşitliliğinin ve insan sağlığının teminatıdır. Yaban hayvanları insan faaliyetleri nedeniyle doğal yaşam alanlarını büyük ölçüde kaybetmiş durumdayken, avlarına izin vermek bu canlıları tümüyle kaybetmek anlamına geliyor. Buna izin vermemeli ve tüm canlılara sahip çıkmalıyız. Sağlıklı bir çevrede neslini devam ettirmek her canlı için evrensel bir haktır. Avcılık yasaklansın, hayvanlar yaşasın” denildi. Cengiz GÜNER

