
Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesinin gündeme geldiği ilk günden itibaren tartışıldığı vurgulandı.
Bugüne kadar geçen kısa sürede yürütülen çalışmalar, ağırlıklı olarak iktidara yakın sendika, dernek ve çevrelerin talep ve önerileri doğrultusunda yapıldığına yer verilen açıklamada, “Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar defalarca olduğu gibi, bir kez daha kendi bildiğini okumakta, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemeye çalışmaktadır.
Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı kapalı kapılar ardında, kanunun muhatabı olan öğretmenlerin ve sendikaların iradesi dışında, onların hakları ve talepleri dikkate almadan hazırlanmış ve 2021’in son günlerinde TBMM’ye sunulmuştur. Meslek kanununun hazırlık süreci ve gündeme getiriliş biçimi, içeriğinden bağımsız olarak, son derece anti demokratiktir. Eğitimin asli bileşenlerinin ve sendikaların görüşünü almadan, öğretmenlik gibi kapsamlı bir mesleği biri geçici, ikisi yürürlük maddesi olmak üzere toplamda 13 maddelik bir yasayla düzenleyip, konuyu büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgemek, iktidarın eğitime, öğretmenlere ve yaptıkları işe ne kadar değer verdiğini açıkça göstermektedir” denildi.
“ÖĞRETMENLİK ÖZEL İHTİSAS MESLEĞİDİR”
Öğretmenlik meslek kanunu tasarısının derhal geri çekilmesinin istendiği açıklamada, Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı adı altında TBMM'ye sunulan metinin bir meslek kanunu olmadığı belirtilerek, “Bu teklif, geçmişte gündeme getirilen ve bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kariyer basamaklarında yükselme sisteminin geri getirilmesidir” denildi.
Açıklamada şu hususlar dile getirildi: “1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre, öğretmenlik özel ihtisas mesleğidir. Bu nedenle, kademe-derece ayrımı yapılmaksızın 3600 göstergenin bütün öğretmenlere uygulanması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedeflenmelidir. Öğretmenlik mesleğinin tanımı, öğretmenlerin nasıl ve nerede yetiştirileceği, mesleğe kabul ve istihdam koşulları, öğretmenlerin güvenceleri, hakları ve sorumlukları ile mesleki yaşamları ve emeklilik konularında açıklayıcı düzenlemeler yapılmalıdır.
Öğretmenlik mesleğinin amacı tanımlanmalı, bu tanımla eğitim hakkı ve çocuk haklarıyla arasında ilişki kurulmalıdır. Öğretmenlerin temel hak ve ödevleri kanunda belirtilmelidir. Eğitim sisteminde öğretmenliğin temel bir unsur olduğu ve eğitim yöneticiliği ve eğitim uzmanlığından farklı olduğu açık bir şekilde ortaya konulmalıdır. Mesleğe kabul koşulları ayrıntılı olarak belirlenmeli, varsa istisnalar belirlenmelidir. Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu talep ediyoruz.” Cengiz GÜNER

