BIST 100
10.924,53 -1,34%
DOLAR
42,2151 0,25%
EURO
48,9313 0,56%
GRAM ALTIN
5.423,88 0,64%
FAİZ
39,87 -0,05%
GÜMÜŞ GRAM
65,57 0,82%
BITCOIN
100.998,00 -0,08%
GBP/TRY
55,5961 0,36%
EUR/USD
1,1576 0,25%
BRENT
63,55 0,27%
ÇEYREK ALTIN
8.868,05 0,64%
Balıkesir Hafif Yağmur
Balıkesir hava durumu
17 °

“Kanun teklifini geri çekin”

Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Serap Müjdeci Gökgün, yaptığı açıklamada; Öğretmenlere toplumda hak ettikleri saygı ve değeri kazandıracak, ekonomik ve sosyal haklarını düzenleyecek, yetiştirilme ve çalışma şartlarını belirleyecek bir Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bu kanun hazırlanırken eğitim hizmet kolunun içinde yer alan tüm eğitim emekçilerinin  haklarının da yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Gökgün, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat yapısı ve eğitime dair kanun ve kararnameler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, bir dizi yönetmelik ve genelgelerdeki mevzuat karmaşasının sonlandırılması adına da bir Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç vardır. Ülkemizde eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesine paralel olarak toplu görüşme ve toplu sözleşme süreçlerinde elde ettikleri hakların ne yazık ki yeterli düzeyde olmaması nedeniyle başta öğretmenler olmak üzere tüm eğitim emekçilerinin Öğretmenlik Meslek Kanununun çıkarılmasına yönelik taleplerinde son zamanlarda ciddi oranda artış olduğu görülmektedir” dedi.

“KAZANILMIŞ HAKLAR GASP EDİLEMEZ”

Türkiye’de 5 Ekim 1966 tarihinde ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmen Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararlarını yerine getirme noktasında yeterli çalışmaların yapılmamış olmasının da öğretmenlerin durumlarını iyileştirecek yasal değişikliklere ihtiyaç olduğu düşüncesini güçlendirdiğini belirten Gökgün, “Oluşan ihtiyaca istinaden siyasi partiler de yıllardır seçim bildirgelerinde Öğretmenlik Meslek Kanununu gündeme getirmiş olsalar da kanun taslağı Meclis gündemine henüz taşınmıştır. Meclis’e gelen kanun teklifinin getirilme ve hazırlanma aşamaları ise katılımcılıktan uzak, kamuoyundan habersiz şekilde tamamlanmıştır.

20. Milli Eğitim Şurası’nda Cumhurbaşkanı’nın söylemi üzerinden sadece bir ayda ve eğitimin hiçbir paydaşına danışılmadan hazırlanan taslağın, içinde barındırdığı belirsizliklerle de alelacele bir metinden ibaret olduğu görülmüştür. Öğretmenlik, Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre zaten bir uzmanlık mesleği iken, bu teklifle öğretmene öğretmen demek bile yeni şartlara/kriterlere bağlanarak demokrasilerdeki kazanılmış haklar gasp edilemez ilkesi çiğnenecektir. Ayrıca tarif edilen kariyer basamaklarının birinin adının Başöğretmen olarak belirlenmesi de kabul edilemezdir. Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye’de, başöğretmenlik sıfatı sıradanlaştırılamaz. Kanun teklifinde Cumhuriyet kavramlarının içini boşaltarak değersizleştirme niyeti güdüldüğü görülmektedir” diye konuştu. Cengiz GÜNER

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?