
KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Ekber Gün, 17 günlük tam kapanmanın market zincirlerine hizmet ettiğini öne sürdü. Gün, gerekli önlemlerin alınarak semt pazarlarının düzenli olarak eskisi gibi açılmasını istedi.
“ÇİFTÇİLER, EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR”
Bütün zorluklara rağmen üreten çiftçilerin pandemi yasakları nedeniyle tarlalarına gitme zorluklarına, 17 günlük tam kapanma döneminde pazara erişim yasaklarının da eklendiğini, malını toptancı hallerinde de satamayan çiftçilerin, emeklerinin karşılığı olan ürünlerini çöpe dökmek sorunda kaldığını ifade eden Gün, “Bir yanda ürünlerini pazara götürüp satamayan, çöpe döken veya tarlasında bırakan Çiftçiler; diğer yanda ise marketlerin fahiş fiyatından sebze ve meyve almak zorunda kalan veya yeterli geliri olamadığından dolayı alamayan tüketiciler var” dedi.
“ÇİFTÇİLERİN SORUNLARI ÇÖZÜLMÜYOR”
İktidar sonuçta, görmek zorunda kaldığı bu durum karşısında sadece cumartesi günleri il ve ilçelerde, bir yerde pazar yeri açma kararı aldığını aktaran Gün, “Açıktır ki, bu karar çiftçilerin sorunlarını çözmeyeceği gibi tüketicilerin gıdaya erişim sorununu da çözmez. İl ve ilçelerde sadece bir pazar yerinin haftanın bir günü açık olması, daha çok kalabalık ortam yaratacağı için salgının yaygınlaşmasına da yol açar. Üreticilerin aracı ve market zincirlerinin insafına bırakılmasının devamını sağlar” diye konuştu.
“KAZANANLAR ARACILAR VE ZİNCİR MARKETLER”
Tüketicilerin daha uygun koşulda gıdaya erişebildiği, üreticilerin de daha iyi fiyata ürünlerini satabildiği pazar yerlerinin Covid koşullarına uygun bir hale getirilmesini, çoğaltılmasını ve gerekli denetimlerin yapılmasını isteyen Gün, “Çiftçiler ürünlerini zararına satmak, tüketiciler de tüketecekleri gıdayı değerinin çok üzerinde bir fiyatla marketlerden temin etmek zorunda bırakılıyor. Kaybedenler ekonomik kriz içinde olan tüketicilerle, tarımsal ürün üretmek için tüm aile fertleriyle birlikte çalışan çiftçiler oluyor. Kazananlar ise belli: Aracılar ve Zincir Marketler” dedi.
GIDA KRİZİ VURGUSU
Çözümün gıda egemenliğinde olduğunu vurgulayan Gün, iktidarın şirketleri koruyan ve kollayan bu politikalarının gıda enflasyonu yaratığını, sağlık krizinin yanı sıra ekonomik ve gıda krizi tehdidini de beraberinde getirdiğini öne sürerek, şunları söyledi: “Sonuç olarak; tarım ve gıdanın tohumdan başlayarak, üretimi, girdilerinin sağlanması, işlenmesi ve pazarlanmasına kadar olan sürecin kontrolü küresel şirketlerin eline geçtikçe, daha farklı ifadeyle şirketlerin gıda sistemi kuruldukça, tüketiciler nasıl üretildiklerini bilmedikleri ürünleri, şirketlerin belirledikleri fiyatlarla tüketmek zorunda kalıyorlar. Buna karşı çıkmak, “Dur!” demek gerekir. Küçük çiftçiler, aile tarımı yapanlar ve sağlıklı gıdaya erişme ihtiyacı duyanlar, şirketlerin gıda sistemi karşısında kendi gıda sistemlerini kuracak bir mücadeleyi birlikte yürütmek zorundadır.” Cengiz GÜNER