
Balıkesir Ziraat Odası (BZO) Başkanı Sami Sözat, dün oda salonunda düzenlediği basın toplantısında, hayvan ithalatını, şarbon hastalığını, tarımsal üretimde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi
BZO Başkanı Sözat, Türkiye’nin ithalat cenneti olduğunu, dolarların Köylü Hasan’a değil, ithalatta Amerikalı Hans’a ve Coni’lere gittiğini söyledi.
Hesapsız, programsız, yandaş taşeron firmalara yaptırılan hayvan ithalatı sonucunda Türkiye de Şarbon hastalığının hortladığını kaydeden Sözat, “Buna sınırdan kaçak giren hayvanlarda ilave olunca şarbon hastalığı hızla yayıldı. Şarbon hastalığı tazminatlı hastalıklar sınıfında olduğundan işin başında gelen şikayetlere pek önem verilmedi. Hastalık yayılma istidadı gösterince ilgilenme başladı. Çeşitli söylentiler var. Brezilya'dan Mersin limanına gelen 25 bin hayvan için hastalık bildirimi yapılmış ancak devreye elçilik girerek gönderildiği söyleniyor. Söylem doğruysa durum daha da vahim” dedi.
“İTHAL EDEN FİRMALARI AÇIKLAYIN”
Hastalıklı hayvanları ithal eden firmaların neden açıklanmadığını soran Sözat, sözlerine şöyle devam etti: “Hastalık pek çok ilde görülmeye başlandı. Hayata yön veren iki önemli konu var . Birincisi kolay işler. İkincisi zor işler, Başarı, zor işleri başarabilenindir. Maalesef hep kolay işler tercih edilir. Ve zor iş başarılmış gibi algı yaratılır. Tarımda ithalat gibi. Çünkü çok kolaydır. Ama ithalat yapmadan ihtiyaçları gidermek, temin etmek zordur. Çünkü, beceri, bilgi, kararlılığın yanında tarafsızlık ister. Bunlar da yandaşın işine gelmez. İktidarların en büyük zafiyeti de budur. Yandaş baskısından kurtulamazlar. Bugünkü tabloda aynıdır.
“ARAZİLER EKİLMİYOR, BOŞ KALIYOR”
Önemli olan bireysel menfaat değil, ülke menfaati. Üretici tarımdan kaçıyor. Araziler ekilmiyor. Türk çiftçisi tembel mi, beceriksiz mi? üretmesini bilmiyor mu? Dünyada Türk çiftçisi kadar kadirşinas, ülkesini seven, her türlü fedakarlığı yapan ve toprağına bağlı hiçbir topluluk yoktur. Zararına üretim yapar, hep ümitle gelecek yılı bekler. İşte yanlışı da budur. Perşembenin geleceğini, Çarşambadan görebilse bugünkü sıkıntıları yaşamayacağı gibi ülkede sıkıntıya düşmezdi.
Türkiye’de tarımdan kaçış başladı. Her geçen yıl tarımda çalışan nüfus azalıyor. Ülkede araziler ekilmez boş kalırken yurt dışından arazi kiralayıp ucuz üretim yapacağım diyen dünyada başka bir ülkenin olduğunu zannetmiyorum. Hiçbir devlet kendi üretim çiftliklerini zarar ediyor diye satıp veya uzun süreli kiraya verip, başka bir ülkeden üretim için arazi kiralamaz. Bu sene çiftçinin alım gücünü aşan girdi fiyatlarından ve düşük piyasa fiyatlarından dolayı ekilmeyecek arazi miktarı daha da artacak. Bu da hem ülke, hem üretici, hem de tüketici aleyhine olacak. Buradan ilgililere sesleniyorum. Öncelikle ithalatı durdurun. Ülkemizde biz çiftçilere yeterli destek ve üretim imkanları verilerek başka ülkelere muhtaç hale gelmeyelim. En iyisini, en güzelini üretir hem halkımızın beslenmesini sağlar hem de fazlasını satarak ülkemize döviz kazandırırız.” Cengiz GÜNER

