
Hicri takvime göre Muharrem ayının başlamasıyla birlikte Balıkesir sokaklarında aşure bereketi yaşanıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da aşure, evlerde ve sokaklarda büyük bir özenle hazırlanarak komşulara, dostlara ve ihtiyaç sahiplerine ikram ediliyor.
Balıkesir’in çeşitli mahallelerinde kurulan aşure kazanları, bu geleneksel tatlının paylaşılmasının ve birlik beraberliğin en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ev hanımları ve gönüllüler, büyük kazanlarda pişirdikleri aşureleri, sokaklarda kurulan masalarda vatandaşlara dağıtarak bu güzel geleneği sürdürüyor.
Aşure yapmanın lezzet sırları ise kuşaktan kuşağa aktarılan tariflerde saklı. Aşurenin lezzetinin kullanılan malzemelerin kalitesine bağlı olduğunu ifade eden Vildan Duroğlu, “Özellikle buğday, nohut, fasulye gibi baklagillerin taze ve kaliteli olmasına dikkat edin. İyice yıkanan buğday başta olmak üzere nohut ve fasulye gibi malzemeleri bir gece önceden suda bekletin. Bu, malzemelerin yumuşamasını ve pişirme süresinin kısalmasını sağlar” dedi.
Aşureyi kısık ateşte ve uzun süre pişirmenin, malzemelerin tam anlamıyla birbirine karışmasını ve tatların bütünleşmesini sağladığını belirten Vildan Duroğlu, “Şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Aşureye tat katmak için gül suyu, portakal kabuğu rendesi veya karanfil gibi aromalar da ekleyebilirsiniz. Aşurenin üzerine ceviz, fındık, nar taneleri, tarçın ve kuru meyvelerle süsleyerek hem görsel hem de lezzet açısından zenginleştirebilirsiniz” dedi.

