Balıkesir Akademik Odalar Birliği’nden Sert Tepki: Mera ve Orman Yasası Derhal Geri Çekilmeli

Balıkesir Akademik Odalar Birliği, kamuoyunu yakından ilgilendiren Mera ve Orman Kanunu Yasa Tasarısı hakkında güçlü bir açıklama yaparak tasarının derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu. Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ergün Ersoy, düzenlemenin çevre, tarım ve yerel yönetim yetkileri üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.
“Anayasa ve Mevzuatla Çelişiyor”
Gaye Ergün Ersoy, yasa tasarısının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başta olmak üzere birçok temel yasa ile açık bir şekilde çeliştiğini ifade etti. Özellikle acele kamulaştırma ve zeytinliklerin enerji ve madencilik faaliyetlerine açılmasıyla, tarım alanları ve hayvancılığın doğrudan tehdit altına girdiğini belirtti. “Tasarı; 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu ve Çevre Kanunu gibi pek çok özel yasa ile de doğrudan çelişmektedir,” dedi.
“ÇED Süreçleri Devre Dışı Kalıyor”
Ersoy’un açıklamasına göre, tasarıyla birlikte çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinin işlevsiz hale getirileceği uyarısında bulunuldu. Bu durumun doğal yaşam alanlarının geri dönüşsüz tahribatına yol açacağı vurgulandı. “Kültür ve tabiat varlıkları, hiçbir koşul gözetilmeden enerji ve madencilik yatırımlarına açılıyor. Bu, doğanın sistematik olarak yok edilmesidir.”
“Yerel Yönetimlerin Yetkisi Kısıtlanıyor”
Yeni yasa tasarısının bir diğer dikkat çeken yönü, imar planı ve ruhsat yetkilerinin merkezi hükümete devredilmesi. Bu düzenleme ile yerel yönetimlerin yetkilerinin ciddi biçimde kısıtlandığı, yerel iradenin göz ardı edildiği belirtildi.
“Danıştay Kararları Yok Sayılıyor”
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ersoy, daha önce benzer içerikli düzenlemelerin Danıştay tarafından iptal edildiğini hatırlatarak, yeni tasarının bu yargı kararlarını da hiçe saydığını söyledi: “Bu yasa sadece iç hukukla değil, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası çevre sözleşmeleriyle de açıkça çelişiyor.”
“Köylünün Toprağı Sermayeye Açılıyor”
Tasarı kapsamında yatırımcılara ormanlık alanlarda düşük bedelli, uzun vadeli kullanım hakkı verilmesinin planlandığını belirten Ersoy, “2035’e kadar acele kamulaştırmalarla köylü topraklarından olabilir. Kamulaştırma artık kamu yararına değil, özel sermayeye hizmet edecek” ifadelerini kullandı. “Akbelen gibi doğa kıyımlarının yasal dayanağı olacak bu düzenleme, doğa koruma ilkelerini tamamen yok sayıyor.”