Balıkesir’in saklı cennetlerini herkes görmeli mi, yoksa bu güzellikler sadece bilenlerin sırrı olarak mı kalmalı? Tanıtım ile tahribat arasındaki bu ince çizgide, doğru olan ne?
Balıkesir’in köylerinde, kıyılarında, dağ eteklerinde keşfedilmeyi bekleyen onlarca doğal güzellik bulunuyor. Özellikle sosyal medya ve bizim gibi yerel haber kaynaklarının etkisiyle bu “gizli cennetler” zamanla popüler hale geliyor. Ancak bu durum, Balıkesirliler arasında bir tartışmayı da beraberinde getiriyor: “Bu yerler tanıtılmalı mı, yoksa gizli kalmalı mı?”
Bölge Halkı Tepkili: “Tanıttınız da ne oldu, her yer çöp içinde kaldı”
Ayvalık’tan Edremit’e, Gömeç’ten Sındırgı’ya kadar pek çok yerel sosyal medya grubu ve forumda benzer yorumlara sık rastlanıyor:
“Geçen sene kimselerin bilmediği koya 4 YouTuber geldi, şimdi her hafta sonu araba kuyruğu var. Yol da bozuldu, orman da.”
“İnsanlar geliyor ama götürdüklerini değil, getirdiklerini bırakıyorlar: Plastik atıklar, sigara izmariti, alkol şişesi…”
Bu görüşe sahip vatandaşlar, tanıtımın kısa vadeli bir ekonomik fayda sağlasa da uzun vadede doğal alanlara zarar verdiğini savunuyor. Onlara göre korumanın yolu, gizlilikten geçiyor.
Diğer Tarafta Şu Soru Soruluyor: “Bu doğa sadece birkaç kişiye mi ait?”
Ancak bu sessizlik savunuculuğuna karşı çıkanlar da var. Özellikle doğasever gezginler, kampçılar ve fotoğrafçılar şu görüşü dile getiriyor:
“Bir güzelliği sadece bilenler yaşasın diye değil, herkes faydalansın diye paylaşırız.”
“Eğitimle, duyarlılıkla bu alanlar herkes tarafından saygıyla kullanılabilir.”
Bu yaklaşımı savunanlara göre sorun tanıtmakta değil, bilinçsiz kullanmakta. Dolayısıyla çözüm gizlemek değil, eğitmek ve altyapı geliştirmek olmalı.
Belediyeler ve Muhtarlıklar Ne Diyor?
Bazı mahalle muhtarları ve belediyeler ise bu tartışmada dengeyi sağlamaya çalışıyor. Gömeç’te bir muhtar şöyle diyor:
“Elbette gelen olsun istiyoruz, ama çöpünü de alıp gitsin. En azından bir tuvalet, bir tabela desteği istiyoruz ama henüz imkânlar sınırlı.”
Uzmanlar Ne Diyor? “Eko-turizm yaklaşımı şart”
Çevre bilimciler ve doğa koruma dernekleri, sürdürülebilir bir turizm anlayışının geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sadece tanıtım değil, aynı zamanda yönlendirme, denetim ve altyapı planlaması yapılması gerektiğini belirten uzmanlar, “Doğayı tanıtmak, onu yok etmek anlamına gelmemeli. Bilinçli rehberlik, düzenli denetim, sınırlı ziyaret ve bilgilendirme panoları gibi yöntemlerle doğa hem korunabilir hem de paylaşılabilir” diyor.
