
Verimli ovalarda yetişen domates, biber, üzüm ve daha fazlası Balıkesir’i tarımsal üretimde ön sıralara taşıyor. Ancak bu zenginlik, neden Balıkesirlinin market poşetine giremiyor?
Balıkesir, tarımsal üretim kapasitesiyle Türkiye’nin sayılı şehirlerinden biri. Sındırgı’nın domatesi, Edremit’in zeytini, Gönen’in pirinci, Havran’ın biberi… Her biri lezzetiyle dillere destan. Ancak zincir market raflarına göz gezdirdiğinizde, bu ürünlerin adını bile görememek kafalarda ciddi bir soru işareti bırakıyor: Balıkesir’in ürünleri Balıkesirli’ye neden ulaşamıyor?
Konuya dair görüş aldığımız Sındırgı üretici Ahmet Kılıç şunları söylüyor:
“Mahsulü topluyoruz, aracı gelip 6-7 liraya alıyor. Aynı domates ertesi gün İstanbul’da markette 35-40 lira. Balıkesirli markette o domatesi göremiyor bile.”
Kooperatifleşme eksikliği, yerel markalaşma sorunları ve lojistik altyapının yetersizliği, ürünlerin yerel zincirlere girmesinin önündeki başlıca engellerden. Ayrıca bazı büyük zincir marketlerin, ulusal düzeyde tek elden alım yapması da yerel üreticinin market rafına ulaşmasının önünü kesiyor.
Uzmanlar; bu durumu, “Balıkesir’in ürünleri kaliteli, aroması yüksek. Ama pazarlama zincirinde söz sahibi olamayınca üretici ne markete çıkabiliyor ne de hak ettiği fiyatı alabiliyor” şeklinde özetliyor.
Peki çözüm ne? Uzmanlara göre;
- Üretici birliklerinin güçlendirilmesi
- Kooperatiflerin ürünlerini doğrudan kent içindeki marketlere ve dijital pazarlara sunması
- Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile Tarım İl Müdürlüğü’nün bu konuda aktif bir pazar destek modeli oluşturması
- Tüketicilerin yerel üretimi destekleyen pazarlara yönelmesi önemli adımlar arasında.
Balıkesir’in bereketli tarlaları, lezzetli ürünleriyle övünüyor. Ancak bu övgünün sofraya yansıması için üretici ile tüketici arasındaki duvarların yıkılması gerekiyor. Aksi halde Balıkesirli, kendi memleketinin ürünlerini ya dışardan pahalıya alacak ya da hiç bulamayacak…
Cunku idarecilerin halkla bagi muhabbeti sevgisi ikgisi secimden secime