
Down Sendromu bireyler için farkındalık seminerinde konuşan Down sendromlu Ayşe Melek’in annesi Ayşe Ertan, “Onun etrafında adeta mutlu maymun gibi dolaşıyoruz. Gittiğimiz cenaze evlerinde kalkıp oynar konuma geliyoruz. Ben öldükten sonra çocuğum ne olacak endişesi içerisinde olmak yerine hep birlikte hareket etmeliyiz” dedi.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim görevlisi Serap Kuzucuk ve 10 kişinin projelendirdiği ‘Dünya Farklılarımızla Güzel’ Down Sendromu bireyler için farkındalık seminerinde Burhaniye’de Beden Eğitimi Öğretmenliği yapan Ayşe-Soner Ertan çiftinin Down sendromlu olarak dünyaya gelen Ayşe Melek isimli kızları ile ne türlü zorlukların yaşandığı geleceğin beden eğitimi öğretmen adaylarına anlatıldı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sinema Salonundaki etkinlikte Öğretim Görevlisi Serap Kuzucuk’un Moderatörlüğünü üstlendiği seminerine Balıkesir Üniversitesi Araştırma Görevlisi olan Uluslararası Down Federasyon Başkanı Abdullah Tuncay, Down sendromlu 5 yaşındaki Ayşe Melek’in annesi Ayşe Ertan ve babası Soner Ertan konuşmacı olarak katıldı.
“ONUN ETRAFINDA ADETA MUTLU MAYMUN GİBİ DOLAŞIYORUZ”
Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç .Dr. Kadir Yıldız, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Tok ve geleceğinin Beden Eğitimi Öğretmen adaylarının katılım gösterdiği seminerde söz alan Ayşe Ertan, “Ayşe Meleğe hamile olduğumda dünyalar bizim oldu. Ultrason tetkiklerinde dünyaya gelecek bebeğimin Down sendromlu olduğunu öğrenince tüm dünyam karardı. Sonuç ne olursa olsun onu dünyaya getirmeye karar verdim. Bu süre içerisinde saçlarım döküldü. İşin aslını anlayabilmek içinde tam dört doktor dolaştım. Onun etrafında adeta mutlu maymun gibi dolaşıyoruz. Gittiğimiz cenaze evlerinde kalkıp oynar konuma geliyoruz. Hayatımızda o başrol oyuncusu biz ise figüranlarız. Ben öldükten sonra çocuğum ne olacak endişesi içerisinde olmak yerine hep birlikte hareket etmeliyiz. Yaşadığım bunca sıkıntıyı ‘Ayşe’nin Meleği’ isimli kitapta topladım. Yeni projem var bu çocukların en büyük zorluğu konuşma güçlüğü çekiyor olmalarıdır. Onların konuşması için aileler bir saatlik seans eğitim için 600 lira ödemeyle karşı karşıya kalıyorlar. Ben 53 çocuğumuzun dil terapisi alabilmesi projesini başlattım. Bu proje 18 ay boyunca sürecek. Hedefim bu çocuklarımızın sayısını arttırabilmektir.
“AYŞE MELEK SAYESİNDE BIÇKIN DELİKANLI MODUNDAN BONFİLE ET MODUNA DÖNDÜM”
Eşi gibi Beden eğitim Öğretmenliği yapan baba Soner Ertan ise; “Ayşe Melek sayesinde bıçkın delikanlı modundan bonfile et moduna döndüm. Ergenlik dönemleri ve ileride iş yönünde ciddi endişelerim var. Kurumsal anlamda çözüm önerileri gelmiyor. Sağlık raporu için gittiğimiz hastanelerde doktor doktor dolaşıyoruz. Çocuk Nörolojisinden tekrar rapor getirin deniliyor. Oysa ki doğum raporu yeterli olmalıdır” dedi.
“KARDEŞİMİN ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM”
Ayşe Melek’in abisi Atakan Ertan da kardeşinin Down sendromlu olacağını öğrenmesiyle birlikte yaşadığı travmayı şu sözlerle anlattı: “Annem beni karşısına aldığında ilk aklıma beni neden karşısına alıyor, acaba benim bilmediğim veya fark edemediğim bir kusur mu yaptım diye düşündüm. Annem bak oğlum yakında kardeşin olacak ancak bir sorun var Downlu olarak dünyaya gelecek dediğinde bende kardeşim ölecek mi anne diyerek kendimi yerlere atarcasına ağladım. Bu benim hayatım boyunca unutamayacağım bir durum olacaktır.”
“BU ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN ONLARI KÖKLÜ VE KALICI MESLEK SAHİBİ YAPMALIYIZ”
Balıkesir Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Uluslararası Down Federasyon Başkanı Abdullah Tuncay ise; 2017 verilerine göre ülkenin yüzde 17 oranında engelli bulunduğu ve nüfus bazına oranlandığında ise 40 milyon kişiyi etkilediği ortaya çıktığını bunların içerisinde ise Down sendromluların rakamının azımsanmayacak boyutta olduğu dile getirerek, “2002 verilerine bakıldığında ise 100 bin Downlu çocuğumuz bulunuyordu günümüze gelindiğinde ise bu rakamlar katlanarak arttı. 1 milyona yakın aileyi içerisine alan derin bir sorunlar yumağı ile boğuşan bir kitle bulunuyor. Ayşe Melek’te onlardan birisi. Onun ailesi de hiçbir destek almaksızın kızlarının geleceğini hazırlamaya çalışıyor. Toplumun engelli kültürü ve bakış açışı mutlak değişmeli. Bu çocuklarımızın mesleki alanlarda ciddi sorunları var. İşin istismar yönü de var tabii ki. Fiziksel, duygusal kısmı da var.
Öte yanda cinsel istismarla karşı karşıya kalınıyor olması. Down şefler projeleri ile 23 ilde aşçılık eğitimi verdik. Paralar toplanarak istismara yol açılıp sorunların çözümlenmesinde bir arpa yol alınmadı. Burada ki gençlere sesleniyorum siz gençler bu çocukların geleceği ile ilgili projeler üretin. Bu çocuklar üzerinden kermes yapma, balo toplulukları oluşturma doğru değil. Hayır yapma kültüründen hızla uzaklaşmak gerekir. Bu çocukların geleceği için onları köklü ve kalıcı meslek sahibi yapmalıyız” dedi. Mahmut ACARÖZ

