
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, madenciliğin, Türkiye’de daima acı, gözyaşı ve ölümleri anımsatmasının nedenlerine değindi. Şahin, “İhmal edilmiş iş güvenliği ve iş sağlığı, emek sömürüsü, kölelik koşullarında çalışmak zorunda kalan çaresiz insanlarımıza daha insancıl yöntemler ile madencilik yaptırabiliriz” dedi.
Hekim olarak madenciliği değerlendiren Şahin, “Gerekli tedbirleri almayan ve uygulamayan rantçılar yüzünden meslek hastalığına yakalanan madencilerde kanser vakalarında maalesef artış görülmektedir. Madencilik yapılmaya çalışılırken doğa katliamı, ağaç kesimleri, derelerin kuruması; kuşların, yaban hayvanlarının yok olması; doğanın renginin griye, siyaha dönmesi; topraklarımızda tarımın yok olması, hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği insanların yaşam alanlarını yaşanmaz hale getirmiştir. Truva atının yapıldığı ağaçları barındıran Kaz Dağları’nın maalesef altın şirketleri tarafından delik deşik edilmektedir. Oysa zenginliklerimiz toprağın altında değil, toprağın üzerinde. Beraberinde Madra Dağlarında, hatta Ayvalık’ta, Altınova’da denizden dahi maden arama çalışmaları yapılarak doğa katliamı yapılmak isteniyor. Doğa harikası bölgelerde madencilik faaliyetlerine izin vermekle madenlerimizi yabancı şirketlerin sömürmesine izin veriyoruz. Acaba ülkemizde kaç adet yabancı maden şirketine arama ve işletme ruhsatı verilmiştir? Milli sermaye ve milli girişimle çıkartılması mümkün olan kendi topraklarımızdaki zenginlikleri başka ülkelerin yatırımcılarıyla paylaşmanın anlamı nedir? Uluslararası sermaye ve küresel sermaye ülkemizin her bölgesine gözünü dikmiş karını maksimize etmek için her yolu deniyor. Buna geçit vermemek de hepimizin görevi” dedi. (Haber Merkezi)

