
Türkiye, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmesi gereken bir ülke. Ancak uzmanlara göre deprem bilinci mevsimsel olarak değişiyor ve özellikle kış aylarında belirgin biçimde zayıflıyor. Soğuk hava, ekonomik zorluklar ve gündelik telaşlar, vatandaşların afet hazırlığına yönelik motivasyonunu düşürüyor. Peki bu farkındalık neden azalıyor ve uzmanlar kış dönemine özel hangi uyarılarda bulunuyor?
Kış Aylarında Öncelikler Değişiyor
Afet yönetimi uzmanları, mevsimsel bilinç dalgalanmasını şu sözlerle açıklıyor:
“Kış aylarında bireylerin öncelikleri değişiyor. Isınma, enerji maliyetleri, sağlık harcamaları ve ulaşım zorlukları ön plana çıkıyor. Bu da deprem hazırlığını geri plana itiyor.”
Gerçekten de yaz aylarında yapılan tatbikatlar, bina güçlendirme çalışmaları veya aile afet planları, kış geldiğinde yerini günlük yaşamın kaygılarına bırakıyor. Ayrıca hava koşulları, gönüllü eğitimlere ve toplu etkinliklere katılımı da düşürüyor. Yine de uzmanlara göre, deprem bilinci bir mevsimlik refleks değil, yıl boyu sürdürülebilir bir yaşam alışkanlığı haline gelmeli.
Afet Farkındalığı “Hatırlama Kültürü” ile Sınırlı Kalmamalı
Türkiye’de deprem farkındalığı, genellikle büyük felaketlerden sonra kısa süreli bir artış gösteriyor. Uzmanlar bu durumu “hatırlama kültürü” olarak tanımlıyor. Yani deprem bilinci, olay yaşandığında yükseliyor; zaman geçtikçe gündemden düşüyor.
Sosyologlar, bu davranışın toplumsal psikolojiyle bağlantılı olduğunu belirtiyor:
“Toplum, acı deneyimleri unutmaya meyilli. Bu psikolojik savunma mekanizması, farkındalığın sürekliliğini engelliyor.”
Kış ayları, bu unutma sürecinin hızlandığı dönem olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, eğitim ve medya kampanyalarının bu dönemlerde özellikle artırılması gerektiğini vurguluyor.
Afet Hazırlığı Evin Isısı Kadar Önemli
Kış mevsimi, aynı zamanda afet koşullarında en zorlayıcı dönemlerden biri. Soğuk hava, enerji kesintileri ve ulaşım sorunları, olası bir depremin etkilerini katlayabilir. Bu nedenle, deprem bilinci yüksek bireylerin, hazırlıklarını mevsime uygun biçimde güncellemesi gerekiyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi eğitmeni Mehmet Sanlı, şu uyarılarda bulunuyor:
“Kış aylarında battaniye, yedek kıyafet, el feneri, powerbank, kuru gıda ve termal malzemeler afet çantasının temel unsurları olmalı. Bu liste yaz aylarına göre farklılık gösteriyor.”
Uzmanlar ayrıca doğalgaz sızıntılarına karşı manuel vana bilgisi, elektrik kesintisi durumunda alternatif ısı kaynakları ve güvenli çıkış rotalarının önceden belirlenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Toplumsal Hazırlık Yerine Bireysel İhmaller
Kış aylarında belediyeler ve kamu kurumları afet tatbikatlarını azaltıyor. Vatandaşlar da “devlet ilgilenir” yaklaşımıyla bireysel önlemleri ihmal ediyor. Oysa deprem bilinci, toplumsal koordinasyon kadar bireysel sorumluluk gerektiriyor. Uzmanlara göre, her bireyin kendi yaşam alanı için risk analizi yapması şart. Bu, eşyaların sabitlenmesinden aile toplanma noktalarının belirlenmesine kadar uzanıyor. Basit adımlar, olası bir felakette hayati fark yaratabiliyor.
Dijital Farkındalık Artıyor Ama Kalıcılık Sorunu Sürüyor
Deprem sonrası bilinç artırma kampanyaları sosyal medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaşıyor. Ancak uzmanlar, dijital farkındalığın kısa ömürlü olduğuna dikkat çekiyor. Etiket kampanyaları veya “afet çantam hazır” paylaşımları, davranışa dönüşmediği sürece etkisiz kalıyor. Deprem simülasyonları, online eğitimler ve kısa videolar faydalı araçlar olsa da sürdürülebilir bir bilinç için yüz yüze eğitimlerin artırılması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, özellikle okullarda ve iş yerlerinde düzenli tatbikatların zorunlu hale getirilmesini öneriyor.
Uzmanlardan Kışa Özel Uyarı Listesi
Afet yönetimi uzmanları, kış aylarında alınabilecek temel önlemleri şu şekilde sıralıyor:
Afet çantasını mevsim koşullarına göre güncellemek.
Aile bireyleriyle acil iletişim planı hazırlamak.
Evdeki ısıtma sistemlerinin deprem sonrası risk oluşturmayacak şekilde kontrolünü sağlamak.
En yakın toplanma alanını öğrenmek ve ulaşım alternatiflerini belirlemek.
Acil durum uygulamalarını (AFAD, Deprem Ağı, e-Devlet afet modülü) aktif hale getirmek.
Bu adımlar, deprem bilincini sadece bir farkındalık değil, bir yaşam disiplini haline getirmeyi hedefliyor.
Bilinç, Mevsim Değil, Süreklilik Gerektirir
Kış aylarında artan yaşam maliyetleri, soğuk hava ve gündelik telaş, afet hazırlığını gölgede bırakabiliyor. Ancak uzmanlar, deprem bilincinin tıpkı sağlık veya ekonomi bilinci gibi sürekli güncel tutulması gerektiğini vurguluyor. Hazırlık, sadece yazın yapılan tatbikatlarla değil, her mevsim alınan küçük ama düzenli önlemlerle güçleniyor. Unutulmamalı ki depremler takvim tanımıyor; bilinçli toplumlar da hazırlığı hiçbir mevsime bırakmıyor.

