
Balıkesir Tabip Odası üyeleri sağlıkta her geçen gün artan şiddet olaylarına tepki gösterdi. Yaşanan olaylara katlanamadıklarını belirten hekimler, defalarca dile getirdikleri sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılmasını ve şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını istedi.
Balıkesir Tabip Odası yöneticileri, Şanlıurfa’da Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın hasta yakını tarafından kafasına sert cisimle vurularak ağır yaralanmasını protesto etti.
Atatürk Şehir Hastanesi’nde açıklama yapan hekimler, ülkeyi yönetenlerin sağlıkta şiddeti önleme yasasını ve şiddete hapis cezasının yasalaştırılmasını istedi.
Balıkesir Baro Başkanı Erol Kayabay, Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen’in de destek verdiği açıklamada konuşan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Şahin Cılız, “17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildi. Meslektaşımız yoğun bakımda tedavi altına alınmıştır. Türk Tabipler Birliği, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.
“HER GÜN 30 ŞİDDET VAKASI YAŞANIYOR”
Bütün bu çabalarımıza rağmen Ersin Arslan, Kamil Furtun ve Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür.
Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir.
“ÜLKE NÜFUSUNDAN ÇOK ACİL SERVİSE BAŞVURAN VAR”
Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. Kuşkusuz her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür. Ancak açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır.
“CEZA ALMALILAR”
Türk Tabipler Birliği’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu öneri Türk Ceza Kanununa bir ek maddeyi kapsamaktadır. Bu ek madde ile “Kamunun sağlığına karşı suçlar: Sağlık Hizmetini Engelleme: (1) Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bu fiiller sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır.” Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” dedi. Mahmut ACARÖZ