BIST 100
10.924,53 -1,34%
DOLAR
42,2130 0,24%
EURO
48,8961 0,49%
GRAM ALTIN
5.434,09 0,83%
FAİZ
39,87 -0,05%
GÜMÜŞ GRAM
65,72 1,06%
BITCOIN
104.328,00 2,03%
GBP/TRY
55,5480 0,28%
EUR/USD
1,1574 0,23%
BRENT
63,63 0,39%
ÇEYREK ALTIN
8.884,74 0,83%
Balıkesir Az Bulutlu
Balıkesir hava durumu
14 °

İnşaat Mühendislerinden dikkat çeken açıklama

İMO Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, topraklarının ve nüfusunun neredeyse tamamı deprem riski altında olan ülkede, her hangi bir depremin ya da yakın zamanda beklenen olası İstanbul depreminin gerçekleşmesi durumunda yapılan imar affının imar katliamı olacağını bildirdi.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, vatandaşların yapı kayıt belgelerini , tapularına değil  tabutlarına aldığını söyledi.

Özcan, “Mühendislik hizmeti almayan her yapının klasik bir doğa olayını afete dönüştürme riski her zaman vardır. İstanbul’da  7 milyon 184 bin bağımsız bölümün 4 milyon 310 bin tanesinin kaçak olduğu söyleniliyor. Bu kaçak oranının yüzde 60’larda olduğunu gösteriyor. Türkiye genelinde 26 milyon 358 bin bağımsız bölümün yüzde 62’sinin kaçak olduğu beyan ediliyor. O halde topraklarının ve nüfusunun neredeyse tamamı deprem riski altında olan ülkemizde herhangi bir depremin ya da yakın zamanda beklenen olası İstanbul depreminin gerçekleşmesi durumunda imar affı değil de imar barışı denilen uygulamanın adı, imar katliamından başka ne olabilir. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra bu ülkenin deprem güvenliğini ön plana çıkartan bir imar politikası olacağını sanmıştık, yanılmışız. Bugüne kadar 13 kez imar affı uygulaması yapılmış ve bunun sonuncusu 1984 yılında. Yani 1984 yılındaki aftan sonra bile kaçak yapı oranımızın yüzde 60’larda olması, o zamandan bugüne ruhsat veren makamların ve siyasetin utancıdır” dedi.

“MİMAR VE MÜHENDİSLERİN İMZA YETKİSİ KALDIRILDI”

İmar affı ile aynı zamana denk gelen başka bir uygulamanın daha olduğunu belirten Özcan, sözlerine şöyle devam etti: “Yapı ruhsatlarından proje müellifi ve şantiye şefi mühendis, mimar ve denetçilerin imzalarının 3409 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ile kaldırıldı. Yapı ruhsatı düzenlemek zorunda olan idarelerin yapısında bulunan eksiklik ve yetersizlikler nedeniyle istemeden ya da idare tarafından çeşitli nedenlerle kasten ruhsat işlemlerinin uzatılmış olmasının, proje müelliflerinin onay ve imzalarının alınmasına bağlı bürokratik bir uygulama gibi gösterilmeye çalışılması kabul edilemez.
İlgili idarelerdeki personel ve yöneticilerin işbilmezliğinden ya da işgüzarlığından uzayıp giden ruhsat alma süreçlerinin sorumlusu olarak da ruhsat eki projeleri hazırlayan meslek grupları sorumlu tutulamaz.

Bu iki uygulamanın aynı zamana denk getirilmesi,imar affı sürecinde mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin dışlanmasının öngörüldüğü anlamını taşımaktadır. Ülkemizin ekonomisini üretim yerine inşaat sektörüne bağlı olarak yürütenler ve ülke topraklarını inşaat sektörünün bir arazisi gibi görenler, inşaat yapım süreciyle birlikte yürütülmesi gereken mühendislik ve mimarlık hizmetlerini ortadan kaldırmaya ,yani bilim, bilgi, mühendislik ve sağlıklı bir kentleşme anlayışını yok saymaya karar verdikleri anlamını taşımaktadır. Bundan sonra nitelikten yoksun haksız bir rekabet ortamı içerisinde, işini doğru dürüst yapmaya çalışan meslektaşlarımız ve kurumsal inşaat firmaları giderek yok olacaklardır. Belediyelerin kurmuş oldukları inşaat firmaları, bugüne kadar göz yumdukları, yıkmadıkları, ceza kesmedikleri kaçak yapıların  yerlerine  güzel güzel binalar dikeceklerdir.

Para ve oy uğruna yapılmadığı söylenen imar affı için sayın bakanımız ‘Vatandaş 3-5 bin lira verip bizimle helalleşip barışırken, mühendislik bürolarına 2-3 bin lira versin istemedik’ beyanatını vermiş. Balıkesir kamuoyu bilsin ki; 2017 Haziranı’ndan 2018 Haziranı’na kadar proje üreten meslektaşlarımız bir sene boyunca 2-3 bin lira değil, 2-3 kuruş kazanmadan bekledi. Planlar, plan notu değişiklikleri, yönetmelik değişiklikleri derken bir sene para kazanmadı meslektaşlarımız. Bu süreçte idarelerle yaşadıkları sorunları bir tanesi bile çıkıp da afişe etmedi. Mesleğimizin değeri 2-3 bin lira değildir. Çünkü insan hayatının değeri 2-3 bin lira değildir.” İmran YOLAÇ

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?