KESK Şubeler Platformu Sözcüsü Gürbüz Şahin, sendika üyeleriyle birlikte Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda düzenlediği açıklamada, insanca yaşayacak ücret, vergide adalet, grevli toplu sözleşme istedi.
KESK Balıkesir Şubeler Platformu Sözcüsü ve Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yaptığı açıklamada üç buçuk milyon kamu emekçisi ve iki milyonu aşkın kamu emeklisi, ailelerinin de katıldığında toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme sürecinin içinde olduklarını belirtti.
"Kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırdı"
Şahin, “Ne yazık ki 5 buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklisi 2 Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme görüşmelerini artan sorunlarla karşılıyor. Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmedi. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırdı” diye konuştu.
"Güvenli iş, güvenli gelecek"
Bu ülkenin sadece kamu emekçilerinin değil tüm emekçilerin, ezilenlerin, emeği sömürülenlerin, işsizlerin, emeklilerin aslında aynı şeyleri talep ettiğini anlatan Şahin, “Toplumun emeğiyle geçinen yüzde 99’u öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları, budanan haklarını geri istiyor. Yoksullaştırılan, borçlandırılan, mülksüzleştirilen, güvencesizleştirilen milyonlar temel gelir güvencesi istiyor” dedi.
Kamu emekçilerinin ve emeklilerin, bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istediklerini belirten Gürbüz Şahin, “Ülkeyi yönetenlerden en çok duyduğumuz sözlerden birisi ‘işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ sözüdür. Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur. Yıllardır maaşları çarpık resmi enflasyon rakamlarına endekslenen kamu emekçilerinin reel geliri erimeye devam etmektedir” diye konuştu.
"Yoksulluk sınırı 37 bin 974 lira oldu"
Asgari ücretteki sınırlı artışlara rağmen kamu emekçilerinin maaş artışı asgari ücretin de altında kaldığına dikkat çeken Şahin, son iki yılda 4 kişilik ailenin açlık sınırının 11 bin 658 lira, yoksulluk sınırının da 37 bin 974 lira olduğunu anlatarak, yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını, buna göre öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan yüzde 8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesini, ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE+YÜFE oranında artırılmasını ve söz konusu tutara yüzde 3 refah payı eklenmesini istedi. Fatma Uysal
