Balıkesir Kadın Platformu, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde 20 gün önce kaybolan ve önceki gün cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin için adalet istedi. Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, hem Narin hem de tüm çocuklar için etkin koruma mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Platform üyeleri, çocukların güvenle büyüyebileceği bir ortam sağlanması için mücadelenin devam edeceğini ifade etti.
"Sorumlular cezalandırılsın"
Yapılan açıklamada, Narin’in öldürülmesinden sorumlu olan herkesin ortaya çıkarılması ve adaletin yerini bulması için sürecin yakından takip edileceği belirtildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Çocukları koruyacak mekanizmaların oluşturulması ve etkin şekilde işletilmesi gerekmektedir. Narin’in öldürülmesinde tüm sorumluların cezalandırılması için sürecin takipçisi olacağız. Çocukların güvenle büyüyebileceği bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
"Soruşturmaya neden yayın yasağı getirildi?"
Kadın Platformu, Narin’in ölümünden siyasi iktidarın söylemlerini sorumlu tuttu. Açıklamada, iktidar temsilcilerinin suçlulara cesaret verdiği iddia edilerek şu görüşler paylaşıldı:
“AKP'nin bir milletvekili, Narin'in ailesini 40 yıldır tanıdıklarını ve daha önce aynı partilerde çalıştıklarını itiraf etmektedir. Soruşturmaya neden yayın yasağı getirildi? Narin, devlet-tarikat-siyaset üçgeninde bir cinayete mi kurban gitti? Biz onları ‘bir defadan bir şey olmaz’, ‘çocuğun da rızası vardır’ söylemlerinden tanıyoruz.”
"Mücadelemiz devam edecek"
Kadın Platformu üyeleri, Leyla, Narin ve kaçırılan, taciz edilen, tecavüze uğrayan tüm çocuklar için adalet arayışlarının devam edeceğini belirtti. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun ile Lanzarotte Anlaşmalarının etkin uygulanmasını talep ederek, bu konularda geri adım atmayacaklarını vurguladılar. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Leyla'nın, Narin'in ve tüm çocuklarımızın hesabını soracağız. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede vazgeçenleri unutmadık, 6284'ün uygulanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz, çocukların hakkını korumak için buradayız ve asla geri durmayacağız.”
