BIST 100
10.321,42 -2,22%
DOLAR
41,8319 0,06%
EURO
48,5340 0,25%
GRAM ALTIN
5.558,09 0,60%
FAİZ
40,83 1,34%
GÜMÜŞ GRAM
69,54 -1,16%
BITCOIN
112.144,00 -3,17%
GBP/TRY
55,6428 -0,24%
EUR/USD
1,1591 0,18%
BRENT
62,17 -1,82%
ÇEYREK ALTIN
9.089,93 0,63%
Balıkesir Az Bulutlu
Balıkesir hava durumu
21 °

Kayabay, Arabuluculuğu anlattı

Oya Kayabay

ÖZEL HABER - Balıkesir Barosu Avukatlarından Arabulucu Oya Kayabay, Arabuluculuk konusunu anlattı. Kayabay, Türkiye’de 1990’lı yıllarda tartışılmaya başlanan ve 2000’li yıllarda mevzuatı hazırlanan arabuluculuk kurumunun, günümüzde uygulama alanını genişleten bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğunu söyledi.

Balıkesir Barosu Avukatlarından Arabulucu Oya Kayabay, 2006 yılında çeşitli akademisyen, kurum ve kuruluşların katılımı ile oluşturulan bilim komisyonunun çalışmaları sonucunda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısının hazırlandığını ve 3 Haziran 2008 tarihinde TBMM’ne sevk edildiğini söyledi.

“ARABULUCULUK İSTEĞE BAĞLI”

Kayabay, “Söz konusu tasarı 7 Haziran 2012 tarihli oturumda kabul edilerek 6325 sayı ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu olarak yasalaştı. Türk Hukuk Sisteminde arabuluculuk esasen ihtiyari yani isteğe bağlı. Özel hukuk konusu bir sebeple uyuşmazlık yaşayan tarafların, problemin çözümü için, dava açmadan önce ya da dava sürecinde ihtiyari olarak arabuluculuk müessesesinden destek alabiliyor.

Ancak kanundan kaynaklı bazı uyuşmazlıklarda (Türk Ticaret Kanunu, İş Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gibi belirli kanunların uygulandığı özel nitelikli  durumlarda) arabuluculuğa başvurmak zorunlu. Zorunlu Arabuluculuk olarak tabir edilen aslen dava şartı arabuluculuk yönteminde; dava öncesi arabuluculuk müessesesine başvurmak zorunludur.

Dava şartı arabuluculuğun zorunlu olduğu davalarda arabuluculuk başvurusu yapılmadan dava açılırsa, mahkeme usulden davayı reddeder” dedi.

“ARABULUCULUĞUN ALANI GENİŞ”

Dava şartı arabuluculuk uygulamasının kanunun ilk halinde mevcut olmadığını, 6 Aralık 2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. Maddesi ile uygulamada yer aldığını belirten Kayabay, “Mevzuatta dava şartı arabuluculuk sisteminin öngörüldüğü alanlardan ilki iş hukuku alanıdır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinde düzenlenen dava şartı arabuluculuk kurumu aynı kanunun 38. maddesi gereğince 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girerek iş hukukuna dava şartı arabuluculuk sistemini getirmiştir. Mevzuatta dava şartı arabuluculuk sisteminin öngörüldüğü alanlardan ikincisi ise ticari davalardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 6 Haziran 2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 5/A maddesi ile ticaret hukuku  alanında da belirli uyuşmazlık türlerinde dava şartı arabuluculuk uygulaması yürürlük tarihi olan 1 Ocak 2019 tarihinde başlatıldı.

Mevzuatta dava şartı arabuluculuk sisteminin öngörüldüğü alanlardan üçüncüsü ise tüketici hukuku alanıdır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59. maddesi ile eklenen 73/A maddesi ile tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk yürürlüğe girdiği tarih olan 28 Temmuz 2020 tarihinde uygulaması başlatılmıştır. Kanundaki tanımı ile arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını Türkiye’de arabuluculuk fikri olarak 1990’lı yıllarda tartışılmaya başlanmıştır.

Yargıdaki işlerin yoğunluğu ve uzun süren yargı süreçleri dikkate alındığında iş hukuku kaynaklı ve tüketici hukuku kaynaklı uyuşmazlıklarda 4 hafta ve ticaret hukuku kaynaklı uyuşmazlıklarda 6 hafta gibi kısa bir sürede tarafların uyuşmazlık konusunda bir araya gelip aralarındaki uyuşmazlığı müzakere edebilecekleri ve bir çözüm üretilebilecek alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Taraflar bu süreçte alanında uzman arabulucularla birlikte uyuşmazlığı üçüncü bir kişinin değil kendilerinin uygun göreceği şekilde çözebileceklerdir. Ve aynı zamanda diğer uyuşmazlık çözüm yollarından daha az masraf ile uyuşmazlıklarının çözüme kavuşması söz konusu olabilecektir. Arabulucu bu süreç içinde tarafları bir araya getirir, tarafların birbirlerini anlamaları konusunda iletişim içerisinde olmalarını sağlar, uyuşmazlığın çözümü için aktif rol oynar, sorunun çözümü ve tarafların çözüme kendilerinin karar vermesi noktasında taraflara yardımcı olur. Arabulucu bu görevi yaparken tamamen tarafsız ve bağımsızdır. Taraflardan kimseyi temsil etmez ve taraflara eşit mesafededir. Türkiye’de arabulucu olarak faaliyet göstermek isteyen kişilerin mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olması şartı bulunmaktadır. Tarafların arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler ve gerek başvuru sırasında gerekse tüm süreç boyunca taraflar eşittirler.

Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması ya da anlaşamaması durumunda, süreç bir tutanak ile belgelendirilir. Anlaşma durumunda bu belgeye ‘anlaşma belgesi’ adı verilir. Tutanak, arabulucu ve taraflar tarafından imzalanır. Taraflar anlaşamazlar ise ‘Son Tutanak’ düzenlenir ve dava şartı arabuluculukta artık bu belge ile alternatif çözüm yolu olarak dava açabilir ya da tahkim’e başvurulabilir” dedi. Cengiz GÜNER

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?