
Son yıllarda Türkiye'de sıkça gündeme gelen kayyum uygulaması, kamuoyunda merak edilen konular arasında yer alıyor. Peki, kayyum nedir, hangi durumlarda atanır ve bu uygulamanın hukuki dayanakları nelerdir?
KAYYUM NEDİR?
Kayyum, bir kişi veya kurumun işleyişine mahkeme veya idari bir makam tarafından geçici olarak atanan yöneticiye verilen isimdir. Türk hukuk sisteminde kayyumluk, Türk Medeni Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu gibi çeşitli yasal düzenlemelere dayanmaktadır. Kayyumun temel görevi, atanmış olduğu kurumun işleyişini yasal çerçevede düzenlemek ve korumaktır.
HANGİ DURUMLARDA KAYYUM ATANIR?
Kayyum ataması, farklı hukuki sebeplerle gerçekleştirilebilir. Genel olarak şu durumlarda kayyum atanması söz konusu olur:
Şirketler İçin Kayyum Atanması:
- Bir şirketin yönetiminde usulsüzlük veya yolsuzluk şüphesi bulunması,
- Şirketin yöneticilerinin hukuki veya cezai sorumluluk altında olması,
- Hissedarlar arasında ciddi anlaşmazlıklar yaşanması.
Belediyelere Kayyum Atanması:
- Belediye başkanlarının veya yönetiminin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddiası,
- Kamu kaynaklarının usulsüz kullanılması,
- Belediyenin yönetiminde ciddi idari sorunlar yaşanması.
Vesayet Altındaki Kişilere Kayyum Atanması:
- Kendi işlerini yürütemeyecek derecede zihinsel veya fiziksel engeli bulunan bireylere mahkeme kararıyla kayyum atanabilir.
Miras ve Mal Varlığı ile İlgili Kayyum Atamaları:
- Bir mirasın yönetilmesi konusunda hukuki belirsizlikler yaşanması,
- Mal varlığı üzerinde anlaşmazlık bulunan bireyler için mahkeme tarafından kayyum atanması.
KAYYUM ATAMALARINA YÖNELİK TARTIŞMALAR
Kayyum atamaları, özellikle belediyeler söz konusu olduğunda, siyasi ve hukuki tartışmalara neden oluyor. Muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları, kayyum uygulamasının seçilmiş yöneticilerin iradesine müdahale olarak değerlendirildiğini belirtirken, iktidar ise kamu düzeninin ve hukukun korunması açısından kayyum atamalarının gerekli olduğunu savunuyor.
Özellikle terörle mücadele kapsamında yapılan kayyum atamaları, demokratik yönetim anlayışı açısından eleştirilmekte, bazı kesimler tarafından ise kamu güvenliğini sağlamak adına zorunlu bir uygulama olarak görülüyor.
Kayyum uygulaması, hukuki bir tedbir olarak ortaya çıkmış olsa da uygulanma biçimi ve sonuçları açısından farklı kesimler tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde kayyum atamalarının, adalet ve şeffaflık içinde gerçekleştirilmesi, toplumda güvenin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.

