Kestaneciler, mısırcılar ve simitçiler, hemen hepsinin fotoğraflarını bir yerlerde görürüz. Şehrin en kalabalık ve merkezi noktalarında satış yapan bu esnaflar, aynı zamanda günlük koşuşturmanın içerisinde ekonominin bir parçası.
Salgın döneminde alınan önlemler kapsamında uygulanan karantina ve kısıtlamaların en çok etkilediği kesimlerden biri de bu seyyar satıcılar. Baştan belirtmek gerekirse seyyar satıcılık hiç de göründüğü gibi kolay bir iş değil. Hele ki pandemiyi yaşadığımız şu dönemde.
200 GRAMI 10 LİRA
Karesi Kaymakamlığı karşısında kestane ve mısır satan Cemil Tekir, kendini ‘10 numara şehrin 10 numara mısırcısı ve kestanecisi’ olarak tanımlıyor.
Tekir, kestane tezgahını açmak için mesaiye saat 13:00 gibi başlıyor. Akşam 20:30’da tezgahını kapatıyor. Cemil Tekir, kaynamış ve közde mısırın tanesini 5 liradan, bardak mısırı bardağına göre 4-5-7 liradan satıyor. 200 gram kestaneyi ise 10 liradan veriyor.
Kestane arabasını hazırlayan, ateş yakan ve öğle saatlerinden itibaren satışa başlayan Tekir, “Ateş kıvama geldikten sonra elimize kestaneleri alıp çizerek pişirmeye başlıyoruz. Pişirilen kestanelerin en güzel olanlarını arabanın ön tarafına güzelce diziyoruz. Sonra vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi. Cengiz GÜNER