
88 yaşında 41 yıldır evli olan Eski Kuyumcular Mahallesi Muhtarı Abdullah Küçükoğlu, yeni evlenen çiftlere önerilerde bulundu. Çiftlerin en ufak bir meselede boşanmaya kalktığını belirten Küçükoğlu, eşlerin birbirlerine sabır göstermesi ve saygı duyması gerektiğini ifade etti. Boşanmanın çözüm olmayacağını söyledi.
“GENÇLER SABIRSIZ”
Evli çiftlere, “Birbirinizi dinleyin, anlamaya çalışın. Bağırmadan konuşun. Karşınızdakini dinleyin” mesajı veren Küçükoğlu, Türkiye'de her 4-5 evlilikten birinin ayrılıkla sonuçlandığına dikkat çekti.
Evliliğin, iki farklı kişinin aile kurmak üzere, kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürdürülmesi planlanarak bir araya gelmesi olduğunu anlatan Küçükoğlu, “İki kişi heyecanla evet der ve hikaye başlar. Evliliği yapmak kadar yaşatmak ve devam ettirmek de çok önemli. Ülkemizde her beş evlilikten ikisi ilk beş yılda boşanmayla sonuçlanıyor. Araştırmalar Türkiye’de boşanmanın en önemli nedenlerinin geçimsizlik, aldatma-aldatılma, şiddet ve terk edilme olduğunu gösteriyor” dedi.
“HEMEN BOŞANMAYA KALKMAYIN”
Güven zedelenirse, bir süre sonra eşlerin birbirine karşı şüpheci olacaklarını, zor kurulan ama kolay yıkılan güvenin tamirinin zor olduğunu anlatan Küçükoğlu, boşanmalarda ekonomik sorunların da öne çıktığını belirterek, “Baştan olan ve devam eden ekonomik sıkıntılar olabileceği gibi, evlilik sırasında işini kaybetme ya da iflas ve bunun sonucu oluşan borçlar, kredi kartı borçları, icralar gibi bir sürü olumsuzluklar da boşanmalara neden olabiliyor” dedi.
“ALDATMADA KUSUR ALDATILANIN DEĞİL ALDATANINDIR”
Evlilikte kişilerin olumlu duygular yaşamak istediğini, ancak sürekli eleştiri, aşağılamalar ve şiddetin devreye girmesinin boşanma olmasa bile evliliği kağıt üzerinde kalan bir durum haline soktuğunu ifade eden Küçükoğlu, “Aldatmada kusur aldatılanın değil aldatanındır. Ancak aldatılan kişi kendisini yetersiz görür. Aldatanı affetmek bu davranışın devamını sağlar. Güvensizlik başladıktan sonra evlilik çekilmez bir hal alır. Kişinin bugüne kadar olan bilgisi ve hayat görüşü kolayca değişmez. Tartışmak; aksine inatçı bir tutum oluşturur. Kişiler birbirlerinden istedikleri şeyi açıklıkla ve duygularını katarak ifade etmezlerse ilişki tıkanır” dedi.
“PROFESYONEL DESTEK ALIN”
Ülkemizde bir kısım çiftlerin, aile büyükleri ile birlikte yaşadığını, ya da ailelerin ilişkiye müdahale ettiğini belirten Küçükoğlu, “Evlilikte herkes kendi ailesinden sorumlu olmalıdır. Eşini ailesiyle karşı karşıya getirmek ve bunu görmezden gelmek kişilerin birbirlerine inançlarını ve güvenlerini kaybetmelerine neden olmaktadır. Çoğu çift evlilikleri esnasında gerek iş hayatının stresi gerekse çocukların ihtiyaçları nedeniyle birbirlerine zaman ayıramaz hale gelirler. Bir süre sonra bu ihmal nedeniyle birbirlerine yabancılaşırlar. Evlilikte zaman zaman tıkanıklıklar oluşur. Çiftlerden biri ya da her ikisi de bunu görmezden gelirse, giderek krizler artar ve bu birikim sonunda patlamalara neden olur.
Sorunun çözümünü bulmak için kişiler nereden başlayacaklarını da bilemezler. Başlangıçta iyi olan cinsel yaşantı bazen giderek yaşam şartlarının yoğunluğu, ekonomik sorunlar, aile bireylerinin sorunları nedeniyle giderek önemini yitirir. Kişilere bir süre sonra ya karşı taraftan cinsel olarak soğur ya da kendisinin beğenilmediği duygusuna kapılır. Bu tip sorunlar başladığında öncelikle kişiler birbirlerini idare etmeye başlarlar. Ancak sonunda ilişki zora girer. Aile ihmal edilmeye başlanır. Bu tip sorunları fark eder etmez profesyonel destek almaktan çekinilmemelidir” diye konuştu. Cengiz GÜNER