Genel-İş Sendikası Balıkesir Şubesi’nin 8. olağan genel kurulunda üçüncü kez göreve seçilen Hüseyin Ovalı güven tazeledi.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şubesi’nin 8. olağan genel kurulu gerçekleştirildi. Genel kurulda Divan Başkanlığı’na Genel-İş Sendikası Toplu Sözleşme Daire Başkanı Çetin Çalışkan, Divan Üyelikleri’ne Bursa Şube Başkanı Selahattin Atak ile Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan seçildi.
Tek listeyle gidilen seçimlerde mevcut Başkan Hüseyin Ovalı, kullanılan 138 oyun 137’sini alarak yeniden Şube Başkanı seçildi. Hüseyin Ovalı, başkanlığındaki Genel-İş yönetin kurulu şu isimlerden oluştu: Serkan Ünlü, Osman Uğur Mamuk, Metin Özbinici, Mehmet Etiz.
Genel Kurula CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı ile önceki dönem İl Başkanı Serkan Sarı’da katıldı.
Üçüncü kez seçilerek güven tazeleyen Başkan Hüseyin Ovalı, “Dünyada sermaye en güzel meyvelerini bizim ülkemizde, bizim işyerlerimizde, bizim emekçimizin alın teri üzerinden kazanmaktadır. Dolayısıyla dünya ülkeleri arasında emeğin değerinin en düşük gelir tabloları içinde maalesef bizim ülkemiz ön sıralarda yerini almaktadır. Bu anlamda ülkemizde emeğin kar pastasından aldığı pay da git gide azalmış son yıllarda yüzde 24’lük dileme gerilemiştir. Sermayenin lehine çıkarılan kanunlarla işçinin ve emekçinin çalışma şartları ve hakları gün geçtikçe tırpanlanmaktadır. Sermaye özgürce dünyanın her yerinde dolaşarak globalleşerek emek sınıfının kanını emmektedir. Ve oluşan kötü ekonomik tablonun yükünü ve sorumluluğunu ise yine biz emek sınıfının üzerine bırakmaktadır.
Her geçen gün yükselen enflasyonla kemerlerimiz biraz daha sıkılmaya çalışılmakta, patronların daha çok kar, daha fazla hizmet hırsıyla güvencesiz, kuralsız çalışma şartları ve dayatmaları çalışma hayatı içinde olağanlaşmış, bu durum her yerde ve gün geçtikçe de artarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir.
Bugün emek sınıfında örgütlü, örgütsüz, çalışan, emekli, herkesin cebi, emeği, sofrasına götüreceği ekmeği, eti, çorbası, tası, tenceresi, çoluğuna çocuğuna okula giderken vereceği harçlığı gasp edilen her işçinin, üyemiz olsun olmasın her işçinin sorumluluğu Genel-İş Sendikamızın omuzları üzerindedir.
İş dünyası ne zaman toplansa deklarasyon anlamına gelen açıklamalar yapıyor. Mesela; işçinin kıdem tazminatı yüktür diye biliyorlar. Yine kıdem tazminatını memur ve emekli artışlarının altında tutabiliyorlar. Ama biliyoruz ki bu kıdem tazminatı yüktür vesvesesinin altında kasanın tamtakır kuru bakır olması yatmaktadır.
1960 yılından beri iş hukukumuzda yeri olan kıdem tazminatı kime göre neye göre yüktür. DİSK Genel Başkanımızın da söylediği gibi kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. O kıdem tazminatı işçi çocuklarının geleceğidir. Öyle bir geleceğidir ki, biz işçilerin çocuklarının patronlara köle olmaması için koruyacağımız asla vazgeçemeyeceğimiz bir kaledir. Çocuklarımız için kıdem tazminatından vazgeçmeyeceğiz, çocuklarımızın geleceği için vazgeçmeyeceğiz” dedi. Mahmut ACARÖZ
