DOLAR27,3861% 0.25
EURO29,0664% -0.07
STERLIN33,4657% 0.04
FRANG29,9498% 0.01
ALTIN1.627,65% -0,90
BITCOIN752.6130.956

Sağlıklı gıdayı konuştular

Yayınlanma Tarihi :

TÜKODER’in ‘Hayat Yerelde Çözüm Yerelde’ toplantısında sağlıklı gıda temini konuşuldu. Panelde konuşan Antalyalı çiftçi Mahmut Tigrel, çocuklara miras olarak atalık buğday bırakılmasının önemine dikkat çekti.

Tüketiciyi Koruma Derneği’nin (TÜKODER) Maden-İş Sendikası toplantı salonunda düzenlediği ‘Hayat Yerelde Çözüm Yerelde’ konulu toplantıda tüketicilerin sağlıklı gıdaya ulaşımı ve bu konuda yapılacak çalışmalar ele alındı.

Tüketiciyi Koruma Derneği Balıkesir Şube Başkanı Kemal Büyükışık’ın açılış konuşmasını yaptığı panelin moderatörlüğünü Aktivist Murat Karacan yaptı, Antalyalı çiftçi Mahmut Tigrel ve Yaşam Dostu Ürün Grubu Temsilcisi ve TÜKODER eski başkanı Necdet Bayhan konuşmacı olarak yer aldı.

Panelde konuşan Antalyalı çiftçi Mahmut Tigrel, çocuklara miras olarak atalık buğday bırakılmasının önemine dikkat çekti. Tigrel, “Tarımla iç içeyim. Özellikle atalık buğdaylar konusunda elimden geldiğince ciddi üretim yapıyorum. Burada önemli olan yerli atalık buğday tohumlarının kaybolup gitmemesi. Mücadelem bunun için. Anadolumuzun 730 çeşit buğdayı var. Genetiğiyle oynanmamış olan elimizde yaklaşık 40 çeşit buğday kaldı. Hiç olmazsa bunları üreterek, çoğaltarak tekrar çocuklarımıza, ülkemize, insanlığa miras bırakmamız gerekiyor.  Devletin verdiği sertifikalı tohumlar var. 57.Hükümet zamanında Kemal Derviş döneminde yerli tohumların ekilip, satılması, alınması yasaklandı. Şu anda bunların alınıp satılması yasak. Sadece takas oluyor. Şimdi devletin verdiği sertifikalı tohumları ekiyoruz, gelecek yıl bunun ekimini yapamıyoruz. Yaptığımız zaman verim düşüyor. Ben sertifikalı tohum hiç ekmedim. 2 buçuk liraya alıyorlar, 85 kuruşa zor satıyorlar. Ama atalık tohumdan ektiğim zaman bunu ben bu yıl ekiyorum, gelecek yıl tohumluğumu ayırıyorum, eliyorum gelecek yıl tekrar tohum olarak ekiyorum. Buna 2 buçuk lira vermiyorum. Kendi buğdayımı, kendi tohumlarımı kendim ekiyorum” dedi.

“GENETİĞİYLE OYNANMIŞ BUĞDAYLAR SAĞLIĞIMIZI BOZUYOR”

Endüstriyel buğdayların çeşitli sağlık sorunlarına neden olduğunu ileri süren Tigrel, “Genetiğiyle oynanmış buğday tohumlarının kötü sonuçları var. Özellikle günümüzde diyabet, çölyak hastalığı, kısırlık gibi hastalıklara neden oluyor. Yerli buğday tohumlarında bizleri hasta edecek hiçbir şey yok. Küresel güçler bu tohumları ortadan kaldırarak bizi bağımlı yapmaya çalışıyorlar. Buna çok önem verelim. Yapacağımız iş çok basit. Akıllı insan dereyi geçerken paçayı kıvırır. Burada yaklaşık 60-70 kişi var. İkişer dönüm arazi kiralayacağız. Tarımdan anlamıyorum demek bahane değil. Dönümler yaklaşık 100 lira, iki dönem arazi kiralayacak herkes, yanına bir kişi daha alacak 4 dönüm yapacak bunu. 1 dönüm buğday ekmenin 300 lira maliyeti var. Hem kendi buğdayınızı, ununuzu yapacaksınız hem de kendinizden kalan atalık buğdayları çoğaltmış olacaksınız. 3 yıl boyunca sizin gibi dernekler bu işe başlarsa bu iş büyür gider. Atalık buğdayların çoğaltılması zahmetli bir iş değil. Biz bu dünyadan vaktimiz geldiğince gideceğiz ama giderken de bir şeyler bırakalım. Hep tüketiyoruz, üretim yok” diye konuştu.

BAYHAN: ZEHİR SİSTEMİNE DÖNÜŞTÜ

Yaşam Dostu Ürün Grubu Temsilcisi ve TÜKODER eski başkanı Necdet Bayhan ise; Türkiye’de gıda sisteminin tümüyle, özellikle son birkaç senedir zehir sistemine dönüşmüş durumda olduğunu  iddia etti.

Bayhan, “Biz bu olayla 1950’lerden beri başlayan bu tarımsal ve köylülüğü yok etme politikalarına karşı mücadele ettik. Eskiden her mahallede olan fırınlar yok edilmiş. Bunlar kasıtlı olarak yok edildi. Çünkü teşvik politikaları sertifikalı ürünlere verildi. Dünyanın en büyük ahlaksızlığı tohum üzerinde mülkiyet halkının tanınmasıdır. Biz bu mülkiyet hakkını red ediyoruz. Patent hakkını red ediyoruz. Dünya Çiftçiler Birliği bunu red etti. Bu bir ahlaksızlıktır ve bu ahlaksızlık bu millete yutturuldu. Hem gıda egemenliğimiz kayboldu hem de köleleşmiş olduk. Tohum köleliliği denilen olay oluştu. Bu tamamen politik bir süreç olarak işledi Türkiye’de” dedi. Mahmut ACARÖZ

YORUM YAP