
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos ve 27 Ekim 2025 tarihlerinde meydana gelen, her ikisi de 6.1 büyüklüğünde ölçülen iki deprem “ikiz deprem” olarak adlandırıldı. Bilim insanlarına göre bu iki sarsıntı, birbirine yakın zaman ve konumda gerçekleşen, büyüklük bakımından neredeyse aynı olan iki ayrı ana şok niteliği taşıyor.
İkiz Deprem Nedir?
Sismoloji literatüründe “ikiz deprem” ya da İngilizce ifadesiyle “doublet earthquake”, aynı bölge içinde kısa bir zaman aralığında meydana gelen ve benzer büyüklükte iki büyük depreme verilen isimdir. Bu tür olaylar, klasik anlamda “ana şok ve artçı” ilişkisine girmez. Çünkü ikinci sarsıntı, birincinin ardından oluşan küçük artçı depremlerden biri değildir; farklı ama bağlantılı bir fay hattında, bağımsız bir kırılma şeklinde gerçekleşir.
Uzmanlara göre bu tür depremlerde ilk sarsıntı, çevredeki faylarda yeni bir stres dağılımına yol açar. Bu stres birikimi kısa sürede komşu bir fay segmentini harekete geçirerek ikinci büyük depremin oluşmasına neden olur. Yani aslında doğa, aynı bölgedeki iki ayrı fay parçasını ardışık biçimde harekete geçirir.
Sındırgı’da 78 Gün Arayla İki Büyük Sarsıntı
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos 2025 sabahı 6.1 büyüklüğünde bir depremle sarsılmıştı. Bu deprem Balıkesir merkez ve çevre ilçelerde de hissedilmiş, birçok vatandaş panik içinde sokağa çıkmıştı. Aradan 78 gün geçtikten sonra, 27 Ekim 2025 tarihinde yine Sındırgı merkezli aynı büyüklükte bir deprem daha meydana geldi.
İlk depremin ardından yüzlerce artçı sarsıntı kaydedilmiş olsa da, ikinci büyük sarsıntının aynı büyüklükte olması, bilim insanlarını şaşırttı. Çünkü bu iki olay, normal bir ana şok – artçı ilişkisiyle açıklanamayacak kadar güçlü ve birbirine benzerdi.
Uzmanlar: “İki Ayrı Ana Şok Söz Konusu”
Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sındırgı’daki depremleri değerlendirirken “Bu bir ana şok ve artçı ilişkisi değil, ikiz deprem örneğidir” ifadelerini kullandı. Üşümezsoy’a göre 10 Ağustos’taki deprem, bölgedeki fay sisteminde ciddi bir stres aktarımına yol açtı ve iki ay sonra bu stres başka bir segmentte yeniden boşaldı.
Benzer görüşü paylaşan yerbilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz de, “İki depremin de büyüklükleri neredeyse aynı. Bu da ikinci sarsıntının, ilkine bağlı bir artçı değil, bağımsız bir ana şok olduğunu gösteriyor. Böyle durumlarda ‘doublet’ yani ikiz deprem tanımı kullanılır” açıklamasında bulundu.
Uzmanlar, bu durumun bölgedeki fay sisteminin karmaşık yapısını ortaya koyduğunu ve Sındırgı çevresinde birbirine bağlı birden fazla aktif fay hattı bulunduğunu belirtiyor.
İkiz Depremler Neden Önemli?
İkiz depremler, afet yönetimi açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Çünkü ilk büyük depremin ardından bölgede bir rahatlama olduğu düşünülürken, ikinci büyük sarsıntı kısa süre içinde aynı bölgeyi yeniden etkiler. Bu durum, hem hasar gören yapıların daha da zayıflamasına hem de halkın psikolojik olarak daha fazla etkilenmesine yol açar.
Ayrıca sismik açıdan da önemli bir uyarı niteliği taşır. Fay sistemindeki enerji tamamen boşalmamış olabilir; dolayısıyla yeni kırılmaların yaşanma olasılığı artar. Uzmanlar bu nedenle Sındırgı ve çevresinde yapılacak yapılaşmalarda “deprem dayanıklılığı” konusuna özel önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bilim Dünyası Sındırgı Depremlerini İzliyor
Balıkesir-Sındırgı’daki bu iki deprem, Türkiye ve dünya genelinde sismoloji çevrelerinin de dikkatini çekti. AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin yayımladığı ön raporlarda, iki depremin de yüzeye yakın fay kırıklarıyla ilişkili olduğu ve bölgedeki stres transferinin sürdüğü ifade edildi.
Uluslararası yayınlarda da Sındırgı’daki olay, “rare doublet earthquake in western Turkey” (Batı Türkiye’de nadir görülen ikiz deprem olayı) olarak değerlendirilmeye başlandı.
Sındırgı’da Yaşayanlar Endişeli
Sındırgı halkı, iki ay arayla yaşanan bu güçlü depremler nedeniyle tedirgin. Vatandaşlar, özellikle ikinci sarsıntıdan sonra evlerinde çatlaklar oluştuğunu ve artçı sarsıntılar nedeniyle huzursuz olduklarını dile getiriyor. Bölge halkı, yetkililerden hasar tespit çalışmalarının hızlandırılmasını ve olası riskli binaların güçlendirilmesini talep ediyor.
Doğanın Uyarısı
Sındırgı’da yaşanan 10 Ağustos ve 27 Ekim depremleri, sadece yerel değil, ulusal ölçekte de dikkat çekici bir doğa olayı olarak kayıtlara geçti. Bilim insanlarına göre bu olay, Türkiye’nin Batı Anadolu fay sisteminde halen yüksek sismik potansiyelin bulunduğunu ve enerji boşalmasının devam ettiğini gösteriyor.
Uzmanlar, “ikiz deprem” kavramının sadece sismolojik bir terim olmadığını, aynı zamanda bölgedeki afet bilincinin gelişmesi için de önemli bir uyarı olduğunu vurguluyor.

