Türkiye Yüzyılına yeni Anayasa
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığınca Ulucanlar Cezaevi’nde düzenlenen “Yeni Anayasa Sempozyumu”nda konuştu. Erdoğan, ”MHP ve AK Parti dışında yeni bir anayasa metni hazırlayan siyasi teşekkül çıkmadı. Muhalefet her fırsatta istismarını yaparken iş somut adım atmaya geldiğinde, dümeni kıvırıp ortadan kayboluyorlar” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:
MHP ve AK Parti dışında yeni bir anayasa metni hazırlayan siyasi teşekkül çıkmadı. Muhalefet her fırsatta istismarını yaparken iş somut adım atmaya geldiğinde, dümeni kıvırıp ortadan kayboluyorlar. Gerçi onlara da hak vermemek elde değil; parti içinde ayrı kavga, ittifaklar arasında ayrı kavga. Yeni anayasa gibi emek gerektiren bir konuyla kim niye ulaşsın ki? Bunun için yeni anayasa meselesi daima gündemimizin ilk sıralarında almayı sürdürüyor. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar gayret etmeyi ve mücadeleyi asla bırakmayacağız. Dünyada BM’de temsil edilen ülke sayısı kadar anayasa vardır. Her ülke kendi tarihine siyasi, sosyal ve kültürel yapısına göre ayrı bir anayasa düzenlemiştir. Bizim anayasa tecrübemiz 200 yılı buluyor. 1980’den itibaren anayasamız darbe anayasası olmuştur. Elbette anayasalar değişmez metinler değildir. Mesela ABD anayasası 27 kez değişmiş olmasına rağmen halen ülkenin ihtiyacını karşılayabilmektedir. Demokrasiden uzak ülkeler de söz konusudur.
1904-1960-1982 Anayasalarının her birinin kendi dönemlerine ilişkin ayrı hikayeleri vardır .Bugün bize düşen görev, kendi hikayemizi yazıp gelecek nesillere bırakmaktır. Dünyanın teknolojiden iklime her alanla birlikte köklü değişimlere şahit olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir dönemde Türkiye Yüzyılı iddiamızı güçlendirmek için tüm bunlara uygun geçmiş hedefleri geleceğin birikimleriyle birleştiren yeni anayasaya ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Hiç şüphesiz yeni anayasa metni sihirli bir değnek gibi, ülkenin siyasi ekonomik yapısını bir anda değiştirip Türkiye’yi bir masal diyarı haline getirmeyecektir. Ancak insanların doğrudan gelen hak ve özgürlüklerin, bütün bunları bir meşruiyet zemininde kuşanan Türkiye’ye çok şey katacağı açıktır. (iha)