
Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, yaptığı açıklamada Dünya Veteriner Hekimleri Birliği ile Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün girişimleri sonucunda her yıl Nisan ayının son Cumartesi gününün ‘Dünya Veteriner Hekimler Günü’ olarak kutlandığını hatırlattı. Tanrıkulu, açıklamasında COVİT 19 salgınına değindi. Milletvekillerine hitap eden Tanrıkulu, Veteriner Hekimlerin taleplerini sıraladı.
Tanrıkulu, açıklamasında 2020 yılında altı kıtada sayıları 500 bini geçen Veteriner Hekim tarafından 20. kez kutlanacak olan ‘Dünya Veteriner Hekimler Günü’nün amacının; hayvan ve insan sağlığı için çevreyi korumak olarak belirlendiğini söyledi. Veteriner Hekimlerin; yeryüzünde yaşayan tüm hayvan türlerinin evcil hayvanlar, çiftlik hayvanları, av ve yaban hayvanları, su ürünleri, egzotik hayvanlar ve nesli tehlike altındaki türlerin sağlığı için önlem alan, hayvan hastalıklarına tanı koyup, tedavisi, üremesi, sağlığı, bakımı ve beslenmesi gibi konularda bilgi ve yasal yetki ile donatılmış kişiler olduğunu anlatan Tanrıkulu, “Veteriner hekimlerin, sağlıklı gıda, sağlıklı insan ve sağlıklı toplum ile çevre sağlığı, biyotıp ve biyogüvenlik gibi alanlardaki çalışmalarına ve tüm Dünyada yaşanan Covid-19 salgını sürecinde zoonozlarla mücadelede üstlendikleri görevlere bakıldığında veteriner hekimsiz bir toplum sağlığının olamayacağı aşikardır” dedi.
TANRIKULU’NDAN, TEK SAĞLIK VURGUSU
Çin'de uygun koşulları taşımayan bir hayvan pazarından çıkarak dünyada bir salgına neden olduğu belirtilen Covid-19 hastalığının etkeninin, Veteriner hekimlerin hayvan sağlığında yıllardır mücadele ettiği virüslerden Coronavirüs ailesinden bir etken olduğunu anlatan Tanrıkulu, “Bu salgın ile koruyucu hekimlik hizmetleri ile engellenmesi mümkün olan zoonozların, dünya genelinde salgın hastalıklara neden olmadan önlem alınması gerektiği bir kez daha görülmüştür. Koruyucu hekimlik hizmetleri kapsamındaki tüm veteriner hekimlik faaliyetleri, hem daha ekonomik, hem de insan sağlığı ve çevre sağlığının korunmasını sağlamak adına çok daha etkindir. Çevreyi ve doğal yaşamı korumaya dair her eksiğimizin dünyada doğal dengenin bozulmasına neden olacağını unutmamamız gerektiği hususu, bu yıl da Covid- 19 pandemisi ile yaşanarak anlaşılmıştır. Tüm dünyada sağlık meslek sınıfları hızla ve güçlü bir organizasyonla tek sağlık konsepti altında birleşirken, ülkemizin de bu konuda ilerleme kaydetmesi bugün ve gelecekte meydana gelmesi olası pandemiler ile milli ve yerli etkin mücadele etme gücüne kavuşmasını sağlayacaktır.
Ülkemizde kadim bir sağlık meslek grubundan olan Veteriner hekimler; özellikle son 150 yılda tarihe mal olan hizmetlerine, başarılarına, özellikle viral ve bakteriyel salgınların kontrol ve eradikasyonlarındaki engin deneyimlerine, koruyucu hekimlik, epidemiyoloji ve karantina önlemleri konusundaki faaliyetlerine, teşhis ve aşı üretimindeki bilgi birikimlerine ve Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde ülkemize has virüsün izolasyonu ve söz konusu virüsün genetik haritasını ortaya koyan bilim insanlarımızın veteriner hekim olmalarına rağmen, ülkemizde halen hak ettiği değeri alamayan ve özellikle son zamanlarda sağlık meslek grubuna yönelik bir kısım düzenlemelere dahil edilmeyen meslek mensuplarıdır” diye konuştu.
ŞİDDET VURGUSU
Veteriner hekimler olarak sağlığa verdikleri bunca emek ve katkının yanı sıra ve Veteriner hekimlere yönelik onlarca şiddet fiili ortada iken ve her şeyin ötesinde ulusal ve uluslararası kabullerde sağlık sınıfında olmasına rağmen, kısa bir süre önce TBMM’de kabul edilen sağlıkta şiddet yasasında Veteriner hekimlere yer verilmemesinin kendilerince anlaşılamadığını dile getiren Tanrıkulu, yaşanan bu gelişmenin meslek mensuplarını büyük bir üzüntüye sevk ettiğini belirtti.
Başta İnsan sağlığı olmak üzere, çevre sağlığını, biyogüvenliği, sosyal hayatı, ekonomiyi, ticareti ve değerleri ciddi oranda tehdit ve tahrip ederek, dünyayı kuşatan Covid-19 sebebiyle tüm Veteriner hekimlerin, bu salgın ile mücadele kapsamında sahada olup ülkenin en büyük metropolünden, ülkenin en ücra köşesindeki köy ve mezrasına kadar ayakta olduğunu ifade eden Tanrıkulu, “Bir taraftan laboratuvarlara kapanarak hayatları kurtaracak aşı ve serum üretmek için olağan üstü gayret gösterilirken, diğer taraftan sahada, salgın ve zoonotik hastalıklara karşı koruyucu aşılamalar, hastalık mihraklarına müdahale, tedavi hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi, insanımızın gıda güvenliğinin sağlanması ve sahipsiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi hizmetler onlarca riske rağmen gece gündüz demeden devam ettirilmektedir” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNE TALEPLERİNİ İLETTİ
Tanrıkulu, açıklamasının sonunda, “Ülkemizin geleceği ve gelecek nesillerimizin sağlıklı büyümesi için emek veren meslektaşlarımızın tüm bu çabalarına rağmen; Veteriner hekimler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre sağlık hizmetleri sınıfında yer almasına ve geçmişte bu kapsamda sağlık sınıfına tanınan tüm haklardan yararlanmasına rağmen, son yıllarda beşeri sağlık meslek grubuna verilen haklar Veteriner hekimlere ve veteriner sağlık sınıfına verilmemektedir. Sağlıkta şiddet yasası kapsamına veteriner hekimler alınmamıştır. Fiziki altyapıdan ve eğitim kalitesinden yoksun çok sayıda plansız Veteriner Fakültesi açıldı ve açılmaya devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Belediyelerde veteriner hekim istihdamı yeterince yapılmamaktadır. İzah etmeye çalıştığımız gerçekler ve gerekçeler ışığında Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak önerilerimiz; Dünyanın bundan sonra zoonoz karakterli salgınlar ile daha çok uğraşacağı düşünüldüğünde, Veteriner Fakültelerinin fiziki ve eğitim altyapıları güçlendirilerek müfredatına Milli Savunma amaçlı biyogüvenlik, biyolojik mücadele konularının da yer aldığı dersler konulmalı, ARGE ve bilimsel çalışmalara daha fazla yatırım yapılmalı ve stratejik konumları itibariyle Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüleri her yönü ile güçlendirilmeli, Yeni Veteriner Fakülteleri açılmamalı, mevcut fakülte sayıları azaltılmalı veya coğrafi olarak uygun olanlar arasında birleştirmeler yapılmalı, ÖSYM sınavlarında Veteriner Fakültelerine giriş için taban puan oluşturulmalı, Tek Sağlık kapsamında Tek Sağlık Yasası çıkarılarak yasal ve yapısal düzenlemelere bir an önce başlanmalı” ifadelerine yer verdi. Cengiz GÜNER

