‘Dünya Kadınlarının Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ nedeniyle Balıkesir Kadın Platformu katılımcıları tarafından Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda Dönem Sözcüsü İnci Aydoğan Aydı tarafından basın açıklaması yapıldı.
Ortak açıklamaya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ekmek ve Gül Kadın Topluluğu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi, Emek Partisi, İYİ Parti, İş Kadınları Dayanışma ve Araştırma Derneği, Hacı Bektaşı Veli Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Eğitim-Sen, Büro Emekçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Balıkesir Barosu, Türk PDR Derneği, Sil Baştan Derneği ve Tüketiciyi Koruma Derneği üyeleri katılarak destek verdi.
Dönem Sözcüsü İnci Aydoğan Aydı, ‘Dünya Kadınlarının Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nün dünyayı etkisi altına alan Pandemi koşullarında karşılandığını söyledi.
Kadına yönelik şiddete karşı bugün; Avrupa’dan Afrika’ya, Amerikan’dan Asya’ya kadınlar evde, sokakta, işyerinde yaşanan şiddeti protesto ettiklerini belirten Aydı, “Ekonomik krizin yarattığı sorunları daha da beter hale getiren pandemi en çok kadınların sırtına yük bindirdi, bindiriyor. Pandemiyle gerçek mücadeleyi kadınlar veriyor. Evin hijyenini, hastaneden eve yollanan pozitif hastaların bakımını, evdeki karantinayı, okula gidemeyen çocukların bakımını ve derslerini kadınlar yapıyor. Buna karşılık, artan işsizlik yüzünden eve kapatılan kadınlar, daha çok şiddet görüyor. Yoksulluk ve işsizlik, kadınları şiddet gördüğü evden ayrılamaz hale getiriyor. Virüsün öldüremediği kadınları, boşanmayı ya da ayrılmayı reddeden erkekler öldürüyor. Mahkemeler faillere haksız tahrik indirimi uygularken, iktidar yanlısı medya, kadınları koruyan yasal düzenlemelere; İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıyorlar” dedi.
“KADINLAR, SÜREKLİ ENDİŞE VE TELAŞ İÇİNDE”
Artan ev içi yükler nedeni ile kendilerine neredeyse hiç zaman ayıramayan, sinir krizinin eşiğinde yaşayan, sürekli endişe ve telaş içinde, kaygılı ve çocukları ile yeterince ilgilenemediği duygusu yüzünden sürekli suçlu hisseden kadınların, depresyon başta olmak üzere birçok sağlık sorunu ile baş başa kaldığını belirten Aydı, “Hükümetin açıkladığı bütçeden emekçilerin payına düşen acı reçetenin yükü de kadınların sırtına binince yaşam daha da çekilmez oluyor. 2020 yılının ilk on ayında 397 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. 151’i şüpheli ölüm olarak kaydedildi. Kadınlar en güvenilir yerlerde ve yakınları tarafından öldürüldü. Kadınların 143’ü evinde öldürülürken, bu cinayetlerin failleri akrabaları ve eşleriydi.
Türkiye OECD ülkeleri arasında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda birinci küresel cinsiyet eşitsizliği raporunda 153 ülke arasında 130 sırada yer alıyor. Her geçen gün haklarımızın budandığı, sosyal yaşam ve çalışma yaşamından koparılmaya çalışıldığımız bir dönemi yaşıyoruz. Oysaki Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki genç Türkiye Cumhuriyeti’nin daha ilk yıllarında kadının çalışma ve sosyal hayata katılımını sağlayacak adımlar atılmıştı. Bugün sözümüzü söylemek, yaşamlarımızı savunmak için alanlardayız. ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demek için buradayız. Kadını; erkeğe, sermayeye daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için, Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize sınır çizenlere karşı, sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için, kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için, ‘Ev işi kadın işidir’ diyenlere karşı, bakım hizmetlerinin toplumsallaştırılması için, bir kişi daha eksilmemek için buradayız. İşsizliğe yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, kadın katliamlarına karşı sözümüzü söylemek, yaşamımızı savunmak için buradayız” diye konuştu. Sloganların atıldığı basın açıklamasında polis geniş güvenlik önlemi aldı. Cengiz GÜNER
