Türkiye’de son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri hiç kuşkusuz açlık sınırı. Türk-İş’in her ay düzenli olarak açıkladığı veriler, çalışanların yaşam koşullarını gözler önüne seriyor. Ağustos 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı 27 bin lira seviyesini geçti. Yoksulluk sınırı ise 88 bin liraya dayandı. Bu rakamlar, yalnızca büyükşehirlerde değil, Balıkesir’de yaşayan vatandaşların da gündelik yaşamında derinden hissediliyor.
Zeytinyağı üretimi, tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle öne çıkan Balıkesir, Türkiye’nin gıda konusunda güçlü illerinden biri olarak bilinir. Ancak üretimin merkezi olan bir şehirde dahi mutfak masrafları vatandaşların belini büküyor. Pazara çıkan Balıkesirliler, geçen yıl aldıkları ürünlerin fiyatlarının neredeyse ikiye katlandığını ifade ediyor. Domates, peynir, zeytin gibi Balıkesir mutfağının vazgeçilmezleri bile artık ulaşılması zor gıdalar haline geldi.
Balıkesir’de yaşayan asgari ücretli bir çalışanın maaşı, açıklanan açlık sınırının altında kalıyor. Bu da demek oluyor ki birçok aile, temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Kira, ulaşım ve eğitim gibi ek giderler eklendiğinde, Balıkesirlilerin omuzlarındaki yük daha da ağırlaşıyor. Özellikle genç nüfus, gelecek kaygısıyla farklı illere veya yurt dışına yönelmeyi düşünür hale geliyor.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren milyonlarca insan için çözüm, yalnızca rakamlarda değil; üretim politikalarında, sosyal devlet anlayışında ve adil gelir dağılımında yatıyor. Balıkesir gibi üretim gücü yüksek illerde tarım ve hayvancılığın desteklenmesi, yerli üreticinin korunması ve fiyat istikrarının sağlanması, hem bölge halkının hem de ülke genelinde vatandaşların rahatlaması için büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, açlık sınırının asgari ücreti geçtiği bir tabloda, geçim mücadelesi yalnızca bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir gerçek haline gelmiş durumda. Balıkesir’in bereketli toprakları ve üretim kapasitesi, doğru politikalarla buluştuğunda bu sorunların çözümünde anahtar rol oynayabilir. Aksi halde sofradaki ekmek küçülmeye, vatandaşın umudu azalmaya devam edecek.
🤗