GIDI SARKMASININ NEDENLERİ
Gıdı, çenenin alt kısmında, boynun ise başlangıcında yer alan kısımdır. Gıdı bölgesinde bulunan yağ tabakası kimi zaman artış gösterebilir veya gıdının üstündeki deri gevşeyebilir. Bu durum kişide estetik problem yaratabilir. Gıdı bölgesindeki derinin esnek yapısını kaybetmesi, kişinin çenesinin ve boynunun sahip olduğu yapı, kilo alma ve aşırı yağlanma sonucu yağların gıdıda birikmesiyle bu bölgenin görünümünde bozulmalar meydana gelebilmektedir.
Gıdı bölgesi genellikle kişinin yaşının ilerleyip derisinin gerginliğini kaybettiği dönemlerde sarkmaya başlar. Ancak kimi zaman yaşı ilerlememiş kişilerde de bu durum ortaya çıkabilmektedir. Gıdı estetiği operasyonu yapılmadan önce kişide meydana gelen gıdı sarkmasının asıl sebebi tespit edilmelidir. Böylelikle kişiye en uygun metot ve egzersiz periodu tercih edilecektir.
Gıdı sarkması kimi kişilerde kalıtsal sebeplerden dolayı ortaya çıkabilir. Bazı kişilerin çenesi ve boynu arasında kalan bölgede fazla su tutumu veya yağ depolanması gerçekleşebilir. Bunun yanında çene yapısının doğuştan zayıf olması da gıdı sarkmasının önemli bir sebebidir. Yaşı ilerleyen kişilerde de cilt eski gergin ve elastik görünümünü yitirir. Böylelikle çene bölgesindeki deri kendisini aşağı bırakıp sarkmaya başlayabilir. Aşırı kilo alımı ve yağlanma sorunu yaşayan kişilerde de gıdı sarkması problemine sık rastlanmaktadır.
Gıdı estetiğinin asıl amacı yüz ve dekolte bölgesinde kalan gıdı bölgesindeki şekil bozukluklarını düzeltmektir. Bu amaçla gıdı bölgesinde bulunan fazla miktardaki yağ dokuları liposuction tekniği kullanılarak vücuttan dışarıya çıkartılır. Eğer gıdı sarkması durumu boyundaki derinin sarkmasından kaynaklanıyorsa, operasyon sırasında söz konusu deri de gerdirilir ve kişinin boyun bölgesi daha estetik bir görünüme sahip olur.
Gıdı estetiği 20’li yaşlarına gelmiş kişilere uygulanabilir. Gıdı germe ameliyatı ise genellikle 50 yaşının üzerindeki kişilere uygulanır. Genç yaştaki kişileri gıdı estetiği yaptırmaya iten en yaygın sebep, yağlanmadan kaynaklı olan gıdı sarkması iken yaşı ilerlemiş kişilerde derinin elastikliğini kaybetmesidir. Aynı zamanda küçük çene yapısına sahip olan kişilerde gıdıdaki sarkmalar normale kıyasla daha belirgin olabilir. Tabi burada kronik hastalıkları atlamamak gerekir. Örneğin bir hastada kafa lenfödemi gelişti ise sadece manuel lenf drenaj ve bandajlama ya da özel bası giysisi kullanılabilir.
Gıdı estetiği, kişi yaşam tarzına dikkat ettiği sürece kalıcı ve tekrarı gerekmeyen bir estetik türüdür. Yapılan operasyonun kalıcı olması için kişi kilo alımına dikkat etmelidir. Yaşla yeniden sarkma gözlemlenebilir bu tip durumlar dışında gıdı estetiğinin tekrarlanmasına gerek yoktur. Kişinin isteklerine, sağlık durumuna, vücudunun ve gıdı bölgesinin yapısına göre tedavi ve egzersiz planı belirlenmektedir.
Liposuction işlemi sırasında kişinin mümkün olduğunca az acı hissetmesi için lokal anestezi yöntemine başvurulur. Yapılan liposuction operasyonunun süresi ise ortalama 40 – 45 dakika civarında sürmektedir. İşlemden sonra aksi bir durum olmadığı sürece kişinin hastaneye yatması gerekmez. Çenenin normale kıyasla çok daha küçük olduğu durumlarda ise liposuction sonrası çenenin bazı bölgelerine yağ enjeksiyonu yapmak tek başına bir çözüm yolu olmayabilir. Bu durumlarda kişiye kemik implantı yapılması gerekebilir.
Ameliyatsız gıdı estetiği işlemleri de vardır. Bu tekniklerin ameliyatlı işlemlere kıyasla en büyük farkı, kalıcı olmamalarıdır. Bu yöntemlerden biri radyofrekans dalgalarıdır. Bu radyo frekanslar sayesinde gıdı bölgesinde bulunan derinin altına ısı verilir ve bölgenin sıkılaşması amaçlanır. Ultrason işlemi bir başka metotdur. Gıdının üzerine ses dalgaları yöneltilir ve bu ses dalgaları sayesinde bölgedeki yağ dokusu azaltılır. Diğer medikal gıdı estetiği tekniği ise mezoterapidir, bu işlem birden fazla seans halinde yapılmaktadır ve tam sonuç vermesi yaklaşık 2 ayı bulabilmektedir. Sürecin sonunda gıdının altındaki yağ dokusu erir ve sarkmalar kaybolur. Kişi yaptırdığı işlemi belirli aralıklarla tekrarlamalıdır.
Gıdı estetiği operasyonu yapıldıktan sonra kişi mutlaka doktoru tarafından reçete edilen ilaçları ve kimi zaman gerekli görülen kremleri ihmal etmeden kullanmalıdır. Kişi hijyen ve beslenme kurallarına dikkat etmeli, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek aşırı kilo alımının önüne geçmelidir.
Hasta operasyon geçirdiyse, sonrasında özel olarak hazırlanmış korse giymelidir. Korse kullanım süresi yaklaşık 3 hafta kadardır. Liposuction sonrası korse kullanımının amacı oluşacak ödemi sınırlandırmak ve daha az ödem oluşumunu sağlamaktır. Aynı zamanda ortamda sıvı haldeki serbest yağların düzgün bir şekilde iyileşmesini sağlamayı da hedefler. Hasta vücut tipine bağlı olarak doğru egzersizleri nasıl ve ne zaman ekleyeceğini öğrenmelidir. Yürüme ve esneme dahil olmak üzere hafif bir egzersiz programına başlamalıdır.
Hastaların yaşayabileceği hafif ağrılar ve rahatsızlıklar işlemden yaklaşık bir hafta sonra ortadan kalkar. İşlemden sonra gıdı bölgelerinde şişlik veya morluk olan kişiler ise bölgeye soğuk uygulayabilir ya da morluk için faydalı olan herhangi bir kremi kullanabilirler. Operasyon sonrasında ciddi yan etkiler çok nadir görülmektedir ancak kişi eğer yoğun bir ağrı hissediyorsa vakit geçirmeden doktoru ile iletişime geçmelidir. Liposuction sonrası ortaya çıkabilecek bir dizi potansiyel komplikasyon vardır. Bunlardan en riskli olanları arasında sepsise dönüşebilecek bir enfeksiyon ve pulmoner emboli haline gelebilecek bir kan pıhtısı yer almaktadır. Bu komplikasyonlar nadir fakat ciddidir. Ateş, zamanla kötüleşen ağrı ve beklenenden daha fazla şişme olası bir enfeksiyonu gösterebilir. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, bacak ağrısı ve bacaklarınızdaki kızarıklık veya şişlik, bir kan pıhtısı veya pulmoner emboli belirtisi olabilir. Liposuction öncesi ve sonrası sigara içmek, ameliyat sonrası akciğer komplikasyonları riskini (atelektazi) arttırır. Tüm bu yaşanabilecekleri göz önüne almalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Teknoloji çok ilerledi ancak bazen çaresiz kalınan durumlar yaşanabilmekte.
Saygılarımla…