Mabel Matiz, hakkında “müstehcenlik” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Adalet Sarayı’nda savcılığa ifade verdi. Sanatçı, suçlamaları reddederek şarkısının yanlış yorumlandığını söyledi.
Şarkıya Erişim Engeliyle Başlayan Tartışma
Matiz’in “Perperişan” isimli şarkısı, 17 Eylül’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından “kamu düzeni ve genel sağlığa aykırılık” gerekçesiyle mahkemeye taşındı. Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla 18 Eylül’de şarkıya erişim engeli getirildi. Ardından İçişleri Bakanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca suç duyurusunda bulundu. Böylece sanatçı hakkında resmi soruşturma başlatıldı.
Çağlayan’da İfade Günü
Sanatçı bugün polis eşliğinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Güvenlik önlemleri altında Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’na götürülen Matiz, yaklaşık bir saat süren ifade işleminin ardından açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı.
Matiz’in Savunması
Habere göre Matiz ifadesinde, şarkının hiçbir şekilde müstehcenlik amacı taşımadığını belirtti. “Metaforlarla bir aşk hikâyesi anlattım. ‘Toy bebe’ ifadesi olgunlaşmamış bir bireyi simgeliyor, sözler yanlış yorumlandı” dedi. Ayrıca geçmişte eserlerinde toplumsal hassasiyetlere dikkat ederek değişiklikler yaptığını hatırlattı ve “Pişmanım ama suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Sosyal Medya Açıklaması
İfade sonrası sosyal medyadan da konuşan sanatçı, şarkısının art niyetli şekilde çarpıtıldığını savundu. “Eserlerimde herkes kendine dair anlamlar bulabilir. Perperişan, halk edebiyatı geleneğine öykünen bir aşk hikâyesidir. ‘Toy bebe’ ifadesi olgunlaşmamış ruh anlamına gelir. Sanat özgür bir ifade alanıdır” dedi.
Tepkiler ve Hukuki Boyut
Gelişme, kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu. Bazı sanatçılar ve dinleyiciler Matiz’e destek vererek ifade özgürlüğüne vurgu yaptı. Öte yandan şarkı sözlerinin toplum değerleriyle bağdaşmadığını savunan eleştiriler de yükseldi.
Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesi müstehcenliği suç kapsamına alsa da, sanat eserlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Soruşturma devam ederken gözler savcılığın ve mahkemenin alacağı karara çevrilmiş durumda.
