
BASİAD Başkanı Abdullah Bekki, ekonomide gelinen son durumu değerlendirdi. Bekki, “Son dönemde bazı makroekonomik verilerde bir düzelme eğilimi görülmeye başlandı. Başta otomotiv ve inşaat sektörleri olmak üzere toparlanma işaretleri görülmekle birlikte; yüksek borçluluk, işsizlik, genel bütçede zorlanmalar, dolarizasyon ve kaynak bulma güçlükleri hala gündemimizde. Yatırımların gerçekleştirilebilmesi için de öngörülebilirliği olan, güvene dayanan bir yatırım ikliminin sağlanması şart” dedi.
Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) Başkanı Abdullah Bekki, ekonomiyi değerlendirdi. Bekki, “İlk olarak, kısa ve orta vadeli ekonomik sorunlarla mücadele ederken uzun dönemli stratejileri, ilişkileri, ilkeleri ve etkenleri ihmal etmemenin son derece kritik olduğuna işaret etmek istiyorum. Ekonomik büyümenin sürdürülebilir yüksek seviyelere çıkabilmesi ve işsizlik oranlarının hızla aşağıya çekilebilmesi için yatırımlara ihtiyacımız var. Yatırımların gerçekleştirilebilmesi için de öngörülebilirliği olan, güvene dayanan bir yatırım ikliminin sağlanması ve bu sayede de ihtiyaç duyduğumuz uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklara ulaşılabilmesi gerekmektedir.
Son dönemde bazı makroekonomik verilerde bir düzelme eğilimi görülmeye başlandı. Başta otomotiv ve inşaat sektörleri olmak üzere toparlanma işaretleri görülmekle birlikte; yüksek borçluluk, işsizlik, genel bütçede zorlanmalar, dolarizasyon ve kaynak bulma güçlükleri gibi konular hala gündemimizde. İyileşme göstergelerinin tüm ekonomiye yayılmasını ve kalıcı olmasını yürekten temenni ediyoruz” dedi.
“UZUN DÖNEMLİ ÖNLEMLERE İHTİYAÇ VAR”
BASİAD Başkanı Abdullah Bekki, geçici parasal genişlemelerin bugüne kadar ülkemizde de küresel anlamda iyi sonuçlar doğurmadığını belirterek, genişlemeci politikaların kriz dönemlerinde ekonomiye destek vermek için sınırlı ölçüde kullanıldığında işlevsel olabileceğini söyledi.
Bekki, açıklamasına şöyle devam etti: “Ancak ekonominin rekabet gücünün artırılması için uzun dönemli önlemlere olan ihtiyacımızı tekrar vurgulamak istiyorum. Eğitimden teknolojiye, hukuk reformundan dış politikaya, enerji arz güvenliğinden sanayide yüksek katma değerli üretime, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden iklim değişikliği stratejilerine kadar yapacak çok işimiz ve hayata geçirilecek çok sayıda düzenlememiz var.
Ekonomik büyümenin sürdürülebilir yüksek seviyelere çıkabilmesi ve işsizlik oranlarının hızla aşağıya çekilebilmesi için yatırımlara ihtiyacımız var. Yatırımların gerçekleştirilebilmesi için de öngörülebilirliği olan, güvene dayanan bir yatırım ikliminin sağlanması ve bu sayede de ihtiyaç duyduğumuz uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklara ulaşılabilmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine henüz geçmiş olduğumuz dönemde; ülkemizi derinden etkileyen göç dalgası, yaşadığımız güvenlik sorunları ile baş etmeye çalışmamız ve uluslararası konjonktürün aşırı dalgalanması gibi ciddi konulara rağmen ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sorunları çözme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum. Girişimcilere güvenli ve öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlanabilmesi için güçlü bir hukuk sistemine sahip olmanın önemi açıktır. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik esaslarına dayalı bir demokratik sistem de konunun vazgeçilemez diğer boyutudur.
Öte yandan gelişmiş toplumlarda sivil toplum örgütlerinin etkinlikleri dikkate alındığında, yasa yapma ve düzenleyici metin hazırlama süreçlerinde ilgili toplum kesimlerinin görüşlerinin daha da çok alınması, sadece düzenlemelerin kalitesini artırmayacak, aynı zamanda uzun ömürlü olmasını da sağlayacaktır. Ülkemiz son yıllarda siyasi ve ekonomik konularda yaşadığı pek çok şok karşısında önemli bir dirence sahip olduğunu kanıtlamıştır. Bu dirence sahip olmamızın temel nedenleri insan kaynağımız, en kötü belirsizlik ortamlarında dahi ayakta kalmayı başaran reel sektörümüzdür” dedi. Mahmut ACARÖZ

