Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Doktor Bekir Ceylan, şiddetin biyolojik, psikolojik ve sosyal sebeplerden kaynakladığını söyledi. Şiddetin, duygusal, fiziksel, ekonomik ve çocuk ihmali ve istismarı olarak gerçekleştiğini anlatan Ceylan, toplumsal şiddetin çoğu zaman görünmesine karşın, aile içi şiddetin gizli kaldığına dikkat çekti. Çoğu insanların şiddeti ‘özel hayattır’, ‘karı koca arasında olur böyle şeyler’, ‘babadır sever de döver de’ gibi değerlendirdiğine dikkat çeken Ceylan, şiddetin insanların bedenlerinde ve ruh halinde tamiri zor yaralar açabildiğini söyledi.
“ŞİDDET GEÇİŞTİRİLMEMELİ”
Şiddetin geçiştirilmemesi gerektiğine işaret eden Ceylan, şiddetin önemsenmesi gereken bir konu olduğunu ifade etti. Bazı ailelerde aile içi şiddetin yaşandığını, bu şiddetin kadına ve çocuklara karşı yapıldığını anlatan Ceylan, aile içi şiddetin sebeplerinin biyolojik, psikolojik ve sosyal olduğunu söyledi.
Ceylan, açıklamasında biyolojik şiddet konusunda da bilgi verdi. Biyolojik şiddetin nedenleri arasında şizofreni, paranoid şizofreni gibi bazı akıl hastalıkları ile antisosyal kişilik bozukluğu gibi bazı ruhsal bozuklukların olduğunu aktardı. Erkeklik hormonlarının şiddet davranışında etkili olduğunu düşündüğünü kaydeden Ceylan, öfke kontrolünün de bozulmasının aile içi şiddete neden olabileceğini belirtti.
Şizofreni ve depresyonda olan birinin tedavi edilmesi halinde şiddet davranışının büyük oranda geçtiğini anlatan Ceylan, iletişimin yetersiz kaldığı, insanların birbirlerine saygılarının ve güvenlerinin zedelendiği noktalarda şiddetin devreye girebileceğine işaret etti. Ceylan, “Zayıf kişilikli ve yetersiz erkekler şiddete başvurur” dedi.
“ŞİDDET GÖRENLER ŞİDDET GÖSTERME EĞİLİMİNE SAHİP”
Şiddetin öğrenilebilen bir davranış olduğunu anlatan Ceylan, en önemli öğrenme kaynağının ise, şiddeti uygulayan kişinin kendi ailesi olduğuna dikkat çekti.
Çocukluk ve gençlik dönemlerinde, aile içi şiddetin uygulandığı bir ortamda yetişenlerinin, şiddet gösterme eğilimine sahip olduklarının görüldüğünü anlatan Ceylan, “Yoksulluk, hayat karşısında şanssız olmak, beklentilerin ve kazanılmış niteliklerin yoksunluğu gibi sosyo-ekonomik baskı unsurları da şiddet sebeplerinden. Alkol ve madde bağımlılığı olan kişiler de gerek bu sosyal faktörlerin gerekse kullandıkları bağımlılık yaratan maddelerin etkisiyle şiddet uygulamaya yatkın hale gelirler” diye konuştu. Cengiz GÜNER
