BIST 100
10.556,18 -1,53%
DOLAR
41,8232 0,04%
EURO
48,4715 0,13%
GRAM ALTIN
5.540,22 0,28%
FAİZ
40,29 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
69,61 -1,07%
BITCOIN
112.629,00 -2,75%
GBP/TRY
55,6398 -0,25%
EUR/USD
1,1580 0,09%
BRENT
63,08 -0,38%
ÇEYREK ALTIN
9.058,26 0,28%
Balıkesir Az Bulutlu
Balıkesir hava durumu
9 °

“Her yıl 59 bin kişi ölüyor”

kuduz

Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, ‘28 Eylül Dünya Kuduz Günü’nde yaptığı açıklamada her yıl yaklaşık 59 bin kişinin kuduz nedeni ile yaşamını kaybettiğini açıkladı.

Kuduz vakalarının çoğunun Asya ve Afrika ülkelerinde görüldüğünü, kuduz nedeni ile ölümlerin yüzde 80’nin kırsal bölgede yaşayanlar, yüzde 40’nı da 15 yaştan küçük çocuklar oluşturduğunu belirten Tanrıkulu, “Kuduz aşısı 1885’te yani neredeyse yüz elli yıl önce geliştirildi, yüzde 99.9 öldürücü ama bunun yanında yüzde yüz önlenebilir bir hastalıktır. Son yıllarda ülkemizde kuduz hastalığı geçtiğimiz yıllara göre daha fazla konuşulmaktadır” dedi.

“YABAN HAYATINA YAKLAŞILMAMASI GEREKİYOR”
  1. yüzyılda kuduz nedeniyle insanların ölmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Tanrıkulu, son yıllardaki artışın tek bir nedene bağlanamayacağını ifade ederek, “Her şeyden önce, kuduz riskli ısırılmalara baktığımızda tamamının kırsala yakın bölgelerde olduğunu ya da bağlantılı olduğunu görüyoruz. Bu da aslında, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak her zaman uyardığımız konuyu tekrar gündeme getiriyor: Yaban hayatına yaklaşılmaması gerekliliği.

Hem ekosistemin korunabilmesi için hem de zoonotik hastalıklardan korunabilmek için uzak durulması gereken yaban hayatı, özellikle son yıllarda maden çalışmaları, yol çalışmaları, kentten uzak yaşam beklentilerinin karşılanabilmesi gibi konular nedeniyle her zamankinden daha fazla işgal edilir oldu.  Bu kapsamda sahipli ve sahipsiz hayvanların kuduz aşısının yapılması ve/veya yaptırılması, yaban kaynaklı kuduz hastalığına karşı, önceki yıllarda yapılmış ve başarılı olunmuş oral aşılamanın devamı gerekmektedir” dedi.

“YILDA ORTALAMA 1-2 KUDUZ VAKASI GÖRÜLÜYOR”

Yılda ortalama 1-2 kuduz vakasının görüldüğünü anlatan Hüdayi Tanrıkulu, “Özellikle popülasyon artışı nedeniyle, ülkemizin en önemli sorunlarından biri haline gelen sahipsiz hayvan popülasyon sorunu da her kuduz vakasında karşımıza çıkıyor. Sahipsiz hayvanları koruma ile ilgili tüm mevzuat, ağırlıklı orman hizmetleri gören Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde bir daire başkanına bağlı Hayvanları Koruma Çalışma Grubu tarafından hazırlanıyor. Oysa, Uluslararası Cenevre Veteriner Hekimliği Antlaşması’na uygun olarak, özerk bir yapıda Veteriner Hekimliği Teşkilatları'nın kurulması, zoonotik hastalıklar, sahipsiz hayvanlar, hayvancılık gibi ülkemiz için stratejik öneme sahip konularla ilgili görev ve yetkilerin bu özerk yapıya verilmesi birçok olumsuzluğu ortadan kaldıracaktır. Oysa günümüzde bunun tam tersi uygulanmakta, sahipsiz hayvanlar, birkaç bakanlığın yetkililerince sahadan görüş alınmadan masada görüşülmekte, meslek örgütümüze fikri dahi sorulmamaktadır” diye konuştu.

“TEK SAĞLIK YAKLAŞIMINI KONUŞMANIN TAM ZAMANI”

Kuduz; başta olmak üzere çok sayıdaki  zoonotik hastalığı Veteriner Hekimlerin, hayvanlarda önleyerek, toplum sağlığını koruduklarını hatırlatan Tanrıkulu, “Şu anda ülkemizde bu konuların gündem olmasının nedeni Veteriner Hekimlik hizmetlerindeki aksama, Veteriner Hekimlik hizmetlerinin aksamasının nedeni de özerk bir veteriner hekimlik otoritesinin olmayışı, yeterince veteriner hekimin koruyucu hekimlik konusunda görevlendirilmemesidir. 28 Eylül dünyada kuduz hastalığı konusunda farkındalık yaratmayı amaçlamış bir gündür ve bu sene teması ‘Hepimiz birimiz için, tek sağlık hepimiz için’ olarak belirlendi. Yani, uzun zamandır, hayvanların hak ettiği sağlıklı ve refah içinde bir yaşam ile toplum sağlığı ve refahı için savunduğumuz tek sağlık yaklaşımını konuşmanın tam zamanı” dedi. Fatma Uysal

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?