
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, Türkiye’de hayati öneme sahip ilaçlarda uluslararası ilaç tekellerine bağımlılığın olumsuz sonuçlarının, ekonomik kriz ve döviz kurundaki dalgalanmalarla birlikte daha çok hissedildiğini açıkladı.
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, parkinson, diyabet, astım gibi kronik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarla antibiyotik, ağrı kesici ve ateş düşürücülerin bulunduğu 81 kalem ilacın Sağlık Bakanlığı depolarında bulunmadığını söyledi.
Uçan, “Böbrek, kalp, karaciğer nakli gibi ameliyatlar sonrasında akut organ reddini önlemek için ve kanser tedavisinde kullanılan hayati ilaçların tedarikinde ve temininde yaşanan sorunlar, hastaların hem hayatını hem de ekonomik durumunu olumsuz etkiliyor” dedi.
Tabip Odası Başkanı Uçan, “Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’nın yakın zamanda yaptığı saha çalışmasına göre aralarında Parkinson, diyabet, astım gibi kronik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan ilaçların, antibiyotikler, ağrı kesici ve ateş düşürücülerin bulunduğu 81 kalem ilacın Sağlık Bakanlığı depolarında bulunmadığı tespit edilmiştir. Böbrek, kalp, karaciğer nakli gibi ameliyatlar sonrasında akut organ reddini önlemek için ve kanser tedavisinde kullanılan hayati ilaçların tedarikinde ve temininde yaşanan sorunlar, hastaların hem hayatını hem de ekonomik durumunu olumsuz etkilemektedir.
İlaç politikasını piyasa koşullarına teslim etmek halk sağlığını ve toplumun refah düzeyini olumsuz etkilemektedir. İlaç fiyatlarının tekeller tarafından belirlendiği koşullarda halkın sağlığı da pazar stratejilerine kurban edilmektedir, bu durum kabul edilemez. Önceliği daha çok kar etmek olan ilaç şirketlerinin maliyet hesapları nedeniyle yurttaşlar sağlığa giderek daha fazla para harcarken, buna rağmen çoğu yaşamsal ilaca erişememektedir.
NE YAPMALI?
Gelişmiş ülkelerdeki geri ödeme sistemindeki ilaç politikasında olduğu üzere yaşamsal ürünlerin vergileri sıfır veya bir olarak uygulanmalıdır. İlaçta dışa bağımlılığa son vermek üzere ulusal ilaç üretimi için gerekli kamu yatırımları yapılmalıdır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından 2022 yılında yeniden açılacağı duyurulan eski adıyla Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yeni adıyla Hıfzıssıhha-Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi bir an önce açılarak, kamu yararına faaliyete geçmelidir” dedi. Fatma Uysal