
14 Mart Tıp Bayramı’nda açıklama yağan Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Musa Bilal, fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarının bir 14 Mart’a daha yaşadıkları mağduriyetler nedeniyle sorunlu, sıkıntılı girdiğini söyledi.
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Musa Bilal, dünya genelinde bir salgına yol açan ve ülkemizde de 2 vaka olarak görülen koranavirüse karşı Sağlık Bakanlığı’nın süreci çok iyi yönettiğini açıkladı.
Bilal, “Bu virüs ile ilgili söyleyeceğimiz paniğe kapılmadan her vatandaşımız Sağlık Bakanlığının uyarı ve önerilerine tereddütsüz uymasıdır. Kaos çığırtkanlarına asla itibar etmemeleridir. Bu sürecin Bakanlığı’nın tedbirleri, sağlık çalışanlarının özverisi ve vatandaşlarımızın sağduyusu ile ortak bir mücadeleyle atlatılacağına inanıyoruz. Bu kapsamda üzerimize düşen ayrı bir sorumluluk olarak sağlık çalışanları için alınması gereken tedbirler ile ilgili önerilerimizi Bakanlığımıza ilettik” dedi.
“SAĞLIK OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMAZ”
Dünyanın yaşadığı bu durumun insanoğluna bir kez daha sağlık olmadan hiçbir şeyin olmayacağını hatırlattığını kaydeden Bilal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu olay sağlık çalışanlarının sunduğu hizmetin önemini de göstermektedir. Sağlık çalışanları depremde, askeri harekatlarda olduğu gibi yine büyük bir özveri ile hizmetini sunacak ve durumun düzelmesi için gecesini gündüzüne katarak çalışacaktır. Risk grubunun en üstünde olacak iş yükleri daha da artacak, bazı sosyal ve özlük haklarından feragat ederek devletinin emrinde milletine hizmet edeceklerdir. Böylesine bir hizmetin fedakarları olan sağlık çalışanları bir 14 Mart’a daha ne yazık ki yaşadıkları mağduriyetler nedeniyle sorunlu, sıkıntılı girmektedirler. Temel taleplerin karşılanmadığı, döner sermayelerde birilerinin müjde diye yaygara koparırken, çalışanın hiçbir derdine çare olmayan bir yönetmelik değişikliğini görmekteyiz. Yıpranma payı düzenlemesi çalışanın beklentisinin çok uzağında kaldı. Ücretlerde yaşanan kayıpların telafisi için adım atılmıyor. Şiddet ve mobbinge karşı acil ve ağır önlemlerin alınması gerekirken tedbirler alınmıyor. Sözleşmeliler eşlerinden, ailelerinden ayrı kalıyorlar. Ehliyeti ve liyakati es geçen iradeciler nedeniyle kurumlarda huzursuzluklar yaşanıyor. Bu sorunların giderilmesi, çalışanların temel beklentilerinin karşılanması şarttır. Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözerek onlara huzurlu bir çalışma ortamı sağlamak her şeyden önce Türkiye’nin sağlığına yapılmış en önemli katkı olacaktır.” Mahmut ACARÖZ