
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerine yaptığı konuşmada eczacıların sorunlarını dile getirdi. CHP’li Sarı Balıkesir’deki bitirilemeyen sağlık yatırımlarına da dikkat çekerek, “Çağrıda bulunuyorum, soru önergeleriyle sizlere de iletiyorum, Balıkesir'de Sındırgı Devlet Hastanesi bitmiş olmasına rağmen aylar, yıllar geçti, bitmiş olan hastanenin kapısı açılamıyor, bunun bir an evvel çözülmesi gerekiyor. Savaştepe Devlet Hastanesi daha bir tek çivi çakılmadı. Susurluk Devlet Hastanesi bitmiş, açılamıyor. Bandırma Devlet Hastanesinin temeli bir türlü atılamadı, Edremit Devlet Hastanesi yıllar geçti, hâlâ tamamlanamadı. Balıkesir'deki sağlık yatırımlarına da öncelik verilerek bir an evvel tamamlanmasını talep ediyorum” dedi.
“ECZACILAR TÜKENİYOR”
Eczacı kimliğiyle Komisyon’a seslenen Sarı, ülkede 46 bin eczacının ve 80 binden fazla eczane teknisyeninin birinci basamak sağlık hizmetinin temel taşı olduğunu vurguladı. Sarı, eczacılara yönelik para ve kapatma cezalarının ötesinde, sektörün yapısal sorunlarına eğilmek gerektiğinin altını çizdi. CHP’li Sarı, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun eczanelerden talep ettiği “iskonto uygulaması”nın adil olmadığını belirterek, şu sözlerle eleştirdi:
“Sosyal Güvenlik Kurumuna eczacılarımız fatura kesiyor, bu fatura için bir iskonto belirleniyor; bu iskonto eczanenin cirosu üzerinden, orada sattığı bezden, mamadan, emzikten elde ettiği ciro sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna ekstradan iskonto yapmak durumunda kalıyor. Burada bir haksızlık var, bir adaletsizlik var; Sosyal Güvenlik Kurumuna bir iskonto yapılacaksa Sosyal Güvenlik Kurumuna kesilen fatura cirosu üzerinden bir iskonto belirlenmesi lazım; bu sebeple de birçok eczacı meslektaşımız haksız ve gereksiz yere iskonto yapma durumunda kalıyor.”
Eczacıların hastaları bilgilendirme yetkilerinin kısıtlanmasını da eleştiren CHP’li Sarı, “VERBİS muafiyetinin eczacılara da tanınması gerektiğini dile getirdi. Sarı şunları söyledi:
“İTHAL İLACI HASTALARIMIZ BULAMAYACAK”
“Bu VERBİS muafiyetinin avukat ve mali müşavirlerde olduğu gibi eczacılara da tanınması gerekiyor. Hastalarımızı ilaçları konusunda yönlendirebilmek, bilgilendirebilmek için bu yetkinin yeniden eczacılarımıza verilmesi gerekiyor. Bizler de bilim insanıyız, sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bu anlamda, eczaneleri böyle kasti bir kasıtla suçlarcasına bu yetkinin sınırlandırılmasını doğru bulmuyorum. Hatalı bir uygulama yapan varsa, kimse o tespit edilip onun üzerinden işlem yapılması lazım; bütün sektörü zan altında tutacak bir tavır doğru değil ne yazık ki. Sonuç itibarıyla, hatalı kur politikaları sebebiyle de piyasada ilaç şoklarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Şu anda euro kuru 21,67 olarak belirlenmiş durumda. Euro üzerinden giden süreç, geldiğimizde güncel 46,68 euro kuru ama biz ilaca verdiğimiz euro kuru fiyatı 21,67. Bu döviz kurundaki dalgalanmalar ve yaşanılan süreçle ilgili ki Bakanlık ve yetkililer ‘Yılda bir defa zam yapacağız’ dedi, böylesine enflasyonist bir ülkede yılda bir defa fiyat güncellemesi ilaçların piyasadaki yokluğuna sebebiyet verecektir ki şu anda da birçok ithal ilaç piyasada yok durumuna düştü, daha yılın yarısındayız. Yıl sonuna doğru görünen o ki birçok ithal ilacı hastalarımız bulamayacak ve mağduriyetler yaşanacak. Climeradır, ovitrelladır, işte ritalindir, durogesictir, kanser ilaçları, doğum kontrol ilaçları, birçok riskli ve önemli ilaç şu anda bile piyasada yokta, yıl sonunda ne yazık ki birçok hastamız ilaç mahrumiyetiyle karşı karşıya kalacak.”
“OLMAYAN İLAÇLAR FİYAT FARKINA NEDEN OLAMAZ”
CHP’li Sarı, piyasada bulunmayan ilaçların sistemde hâlâ referans fiyat belirlemesi olarak yer almasının, hastalara haksız bir maddi yük getirdiğini söyledi:
“Üretimi olmayan bir ilaç sistemde tutuluyor ve hastalar fiyat farkı ödemek zorunda kalıyor. Bu hem hukuksuz hem vicdansız bir uygulamadır.”
“ECZACI VEZNEDAR DEĞİLDİR!”
Hastanelerin tahsil edemediği muayene ücretlerinin eczanelere yıkıldığını belirten Sarı, eczacıların bu iş yüküyle karşı karşıya kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Enjektör ve iğne ucu gibi temel medikal ürünlerin fiyatlarının güncellenmemesinin de eczacıları mağdur ettiğini belirtti.
“İLAÇ FİRMALARINA AYRICALIK MI TANINIYOR?”
Kamu kurum iskontosunu uygulamayan ilaç firmalarına herhangi bir yaptırım uygulanmamasını da gündeme getiren Sarı, “Bu firmalar kim? Kimin yakını? Neden bu ayrıcalık tanınıyor?” diyerek kamu kaynaklarının eşitsiz dağıtımına dikkat çekti.
MAJİSTRAL İLAÇ TARİFESİ 10 YILDIR GÜNCELLENMEDİ
Sarı ayrıca, 2014 yılından beri güncellenmeyen majistral ilaç tarifesini de hatırlatarak “El emeğiyle hazırlanan ilaçların tarifesi 500 lirayla sınırlandırılmış durumda. Bu hastalara ek maliyet demek. Neden güncellenmiyor?” dedi.
YERLİ İLAÇ ÜRETİMİNİ ARTIRMALIYIZ
Konuşmasının son bölümünde Türkiye’nin yerli ilaç üretimi konusunda yetersiz kaldığını vurgulayan Sarı, 2000 yılında sadece 6 olan patentli ilaç sayısının 2023’te 154’e çıktığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“İlaç pazarının yüzde 55’i hâlâ ithalata dayalı. Yerli ve millî üretimi destekleyecek yatırımlar artırılmalı.”