
CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli, korona virüs salgınıyla ekonominin daha da küçüldüğünü belirterek, yoksulların sayısının eskiye göre arttığına dikkat çekti. Şehirli, korona virüs salgınıyla ekonominin daha da küçüldüğünü ifade etti. Sosyal yardımların, devasa boyutlara ulaşan işsizlik ve yoksulluk sorunu karşısında yetersiz kaldığını öne sürdü.
TÜİK verilerine göre yoksulluk oranının yüzde 22-25 düzeyinde olduğunu, iyileşmenin olmadığını savunan CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli, “Yoksulluk azalmadı. Muhtaçların ihtiyaçları yardımlarla kapatılmaya çalışılıyor. Gelinen durum itibarıyla düşük ücret nedeniyle yoksulluktan kurtulamayanlar, yani çalışan yoksullar eskisine göre çoğaldı” dedi.
“ÜRETİMDE, TİCARETTE DÜŞÜŞLER OLDU”
Salgının turizm, ulaştırma, tarım, gıda, yeme içme, giyim gibi sektörlerde önemli kayıplara yol açtığını, üretimde, ticarette, hizmetlerde büyük düşüşler olduğunu anlatan Şehirli, “Sonuçta büyük bir istihdam kaybı yaşandı. Tarım ürünleri ithalatına bağımlı hale gelen Türkiye ciddi gıda fiyat artışları sorunu ile karşı karşıya kaldı. Devletin vergi gelirleri azaldı. Borç yükü büyüdü. Kamu yatırımları durdu. Kısacası salgın ekonomiyi küçülttü” diye konuştu.
“EMEKÇİLER, GELİR KAYBINA UĞRADI”
Açıklamasında başta emekçiler olmak üzere insanların büyük gelir kaybına uğradığını anlatan Şehirli, “İşsiz sayısının 4,5 milyondan 10 milyon dolayına çıktığı tahmin ediliyor. İşsizlik oranı yüzde 13- 15 seviyesinden en az yüzde 25’e yükseldi. Bu durumu düzeltmek çok zaman alacak. Eş dost yardımı, borç, birikimlerin elden çıkarılmasıyla atlatılan birkaç aydan sonra işsizlik ve yoksulluk daha vahim bir hal alacak. Devlet bu işsizlerin küçük bir bölümüne sınırlı gelir desteği sağlıyor. Sosyal yardımlar devasa boyutlara ulaşan işsizlik ve yoksulluk sorunu karşısında yetersiz kalacak” dedi.
“EŞİTSİZLİK VE YOKSULLUK ARTIYOR”
Kendi haline bırakılan piyasa ekonomisinin eşitsizliği ve yoksulluğu arttırdığını söyleyen Hakan Şehirli, “Aile, geleneksel kurumlar, gönüllü kuruluşların yardımları bir yere kadar önemli. İşsizlik ve yoksulluk büyük boyutlara ulaştı. Yoksulluğu yenecek tek güç devlet. Çünkü önümüzdeki dönemde sağlık, eğitim ve konut başta olmak üzere kamu hizmetleri talebi de artacak. Sosyal politikaların geliştirilmesi, sosyal devletin güçlendirilmesi ve kamu harcamalarının artırılması gerekecek” diye konuştu.
“YOKSULLUK EKONOMİK OLDUĞU KADAR SİYASİ BİR SORUN”
Artık yoksulluk sorununu, bir ekonomik, toplumsal ve siyasi sistem sorunu olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Şehirli, “Salgın sonrasında Türkiye, işsizliğin arttığı, ücretlerin gerilediği ve yoksullaşmanın yaygınlaştığı bir döneme girdi. Yoksulluk sorununun artık yürürlükteki ranta ve borçlanmaya dayalı büyüme modelinin tıkanması, artan gelir ve servet dağılımı bozuklukları, işsizlik ve düşük ücret, israf ve yolsuzluklar, eğitimde kalitesizlik ve eşitsizlik, emeğin pazarlık gücünün zayıflaması, demokrasiden uzaklaşma gibi sorunlarla birlikte ele alınması lazım” diye konuştu.
“YOKSUL AİLELER YİYECEKTEN KISIYOR”
Asgari ücretin düşük olması nedeniyle Türkiye’de yoksulların büyük bölümünün, yüzde 70’ini, çalışan yoksulların oluşturduğunu anlatan Şehirli, “Asgari ücret enflasyon karşısında sürekli eridi ve milli gelir içindeki payı düştü. Kayıt dışında, daha düşük ücretlerle ve sosyal güvencesiz çalışan çok sayıda işçi var. Kadınların işgücüne katılımı da çok düşük olunca asgari ücretle yoksulluk çemberinin dışına çıkmak mümkün olmuyor.
Salgın birçok işyerinde ücretleri kısma, ödemeleri geciktirme, peyderpey ödeme gibi yöntemlerin daha da yaygınlaşmasına yol açtı. Yoksul aileler yiyecekten kısıyor. Kirayı, faturaları ödeyemiyor. Tedaviyi erteliyor” dedi. Cengiz GÜNER

