
Bazı haber siteleri ve sosyal medya paylaşımlarında son günlerde ilginç bir iddia öne çıktı: “Yapay zekâ ile sohbet ettiğinizde bir şişe su harcanıyor.” İlk bakışta çarpıcı görünen bu ifade, aslında bilimsel bir gerçek olmaktan çok dikkat çekici bir benzetme.
Gerçek Durum
Veri merkezleri elbette enerji tüketiyor ve bu süreçte soğutma için su da kullanılıyor. Ancak “bir sohbet = bir şişe su” gibi doğrudan bir karşılık bulunmuyor. Bu hesaplamalar, ortalama tüketim verilerinin kaba şekilde kullanıcıya bölünmesiyle elde edilmiş.
Üstelik bu iddialar, GPT-3 gibi 2020’de tanıtılan eski nesil yapay zekâ modellerine dayanıyor. Günümüz teknolojisi çok daha verimli çalışıyor; eski rakamlarla bugünü kıyaslamak yanıltıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Blockchain ile Kıyaslama
Enerji tartışmaları genelde Bitcoin madenciliği üzerinden bilinir. Yapay zekâ da zaman zaman aynı kefeye konuyor. Oysa blockchain sürekli işlem yaptıkça enerji harcarken, yapay zekâda tüketim daha çok eğitim sürecinde ve veri merkezlerinin soğutmasında yoğunlaşıyor. Yani her sohbetinizde doğrudan bir gölün boşaldığını düşünmek pek doğru değil.
Yeni Nesil Modeller Daha Tasarruflu
Son dönemde Çin merkezli DeepSeek gibi yapay zekâ girişimleri, daha az kaynakla daha yüksek performans sağlayan modeller geliştirdi. DeepSeek-V3’ün, önceki modellere göre 11 kat daha verimli çalışması bu alandaki dönüşümün çarpıcı bir örneği.
Yapay zekâ sistemlerinin enerji ve su tüketimi elbette tartışılması gereken bir konu. Ancak “her sohbet bir şişe suya eşit” iddiası, sosyal medyada dolaşan abartılı bir anlatımdan ibaret. Uzmanlara göre bu tür söylemleri doğru değerlendirmek için güncel ve güvenilir verilere bakmak gerekiyor.
Kısacası, yapay zekâ sohbetleri su şişelerini değil, daha çok tartışmaları tüketiyor.

