Balıkesir’in en önemli turizm merkezlerinden biri olan Edremit Körfezi, yıllardır yaz aylarında yaşanan yoğunlukla ekonomisini ayakta tutuyor. Ancak sezonun bitmesiyle birlikte bölgedeki hareketlilik büyük ölçüde duruyor, pek çok işletme kepenk kapatıyor ya da kısıtlı faaliyetle ayakta kalmaya çalışıyor. Bu tablo, “Edremit Körfezi’nde dört mevsim turizm mümkün mü?” sorusunu yeniden gündeme taşıyor. Kış turizmi, termal kaynaklar ve gastronomi potansiyeli, bu soruya umut veren başlıklar olarak öne çıkıyor.
Yazlık bölge algısı kırılabilir mi?
Edremit, Akçay, Güre, Altınoluk ve çevresi uzun yıllardır deniz-kum-güneş eksenli turizmle anılıyor. Yaz aylarında nüfus katlanarak artarken, kışın sahil şeridi adeta sessizliğe bürünüyor. Bölgedeki turizmciler, bu algının değişmesi gerektiğini savunuyor. Sadece yaz turizmine bağlı kalmanın hem işletmeleri hem de çalışanları zorladığını belirten sektör temsilcileri, 12 aya yayılmış turizmin artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu ifade ediyor.
Termal turizm kışın lokomotifi olabilir
Edremit Körfezi’nin en önemli avantajlarından biri termal kaynaklar. Özellikle Güre ve çevresinde bulunan termal tesisler, kış aylarında da ziyaretçi çekebilecek potansiyele sahip. Sağlık turizmi, yaşlı turizmi ve dinlenme odaklı konaklama anlayışı, yaz dışı dönemler için önemli bir alternatif sunuyor. Turizmciler, termal turizmin doğru tanıtım ve paketlerle desteklenmesi halinde kış aylarında doluluk oranlarını ciddi şekilde artırabileceğini dile getiriyor.
Ancak bu alanda da eksikler olduğu ifade ediliyor. Tesislerin bir kısmının sezonluk çalışması, ulusal ve uluslararası tanıtımın yetersizliği ve ulaşım olanaklarının sınırlı kalması, potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesini zorlaştırıyor.
Gastronomi ve zeytinyağı turizmi umut veriyor
Edremit Körfezi, yalnızca doğasıyla değil, mutfağıyla da dikkat çeken bir bölge. Zeytinyağı, ot yemekleri, deniz ürünleri ve yöresel lezzetler, gastronomi turizmi açısından önemli bir zenginlik sunuyor. Son yıllarda gastronomi turlarına olan ilginin artması, körfez için yeni bir fırsat kapısı aralıyor.
Zeytin hasadı döneminde düzenlenebilecek etkinlikler, tadım günleri, yöresel mutfak atölyeleri ve gastronomi festivalleriyle sezonun sonbahar ve kış aylarına yayılabileceği belirtiliyor. Esnaf, özellikle hafta sonu kaçamakları ve butik gastronomi turlarının kış aylarında da bölgeye ziyaretçi çekebileceği görüşünde.
Esnafın ortak sorunu: Mevsimsel gelir kaybı
Bölgedeki esnafın en büyük problemi, yaz-kış arasındaki keskin gelir farkı. Yaz aylarında elde edilen kazanç, çoğu işletme için yılın geri kalanını finanse etmeye yetmiyor. Kışın düşen müşteri sayısı, kira, enerji ve personel giderleriyle birleşince ciddi bir ekonomik baskı oluşuyor.
Küçük işletmeler, kış aylarında ya tamamen kapanmak ya da sınırlı hizmet vermek zorunda kalıyor. Bu durum istihdamı da olumsuz etkiliyor; sezonluk çalışanlar işsiz kalırken, nitelikli personelin bölgede tutulması zorlaşıyor. Esnaf, dört mevsim turizmin hayata geçirilmesinin sadece turizmciler için değil, ilçe ekonomisinin geneli için hayati olduğunu vurguluyor.
Dört mevsim turizm için neler yapılmalı?
Sektör temsilcilerine göre Edremit Körfezi’nde dört mevsim turizm için atılması gereken adımlar net:
Termal ve sağlık turizmine yönelik yatırımların artırılması
Gastronomi ve zeytinyağı temalı etkinliklerin yıl geneline yayılması
Doğa yürüyüşleri, Kazdağları odaklı ekoturizm ve kültür turlarının geliştirilmesi
Kış dönemine özel tanıtım ve ulaşım kampanyalarının yapılması
Yerel esnafın kış aylarında desteklenmesi ve teşvik mekanizmalarının devreye alınması
Potansiyel güçlü, planlama şart
Edremit Körfezi, sahip olduğu doğal, kültürel ve gastronomik değerlerle dört mevsim turizmi kaldırabilecek bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için ortak bir vizyon ve planlı bir yol haritası gerekiyor. Aksi halde körfez, yazın kalabalık, kışın sessiz bir sahil bölgesi olmaya devam edecek. Esnaf ve turizmcilerin beklentisi ise net: Edremit Körfezi’nin ekonomisi, yalnızca üç aya değil, 12 aya yayılmalı.
