
Balıkesir, Türkiye’nin kuzeybatısında yer almasına rağmen, tek bir iklimle tanımlanamayacak kadar zengin bir coğrafyaya sahip. Bir yanda deniz esintilerinin serinlettiği Körfez hattı, diğer yanda kara ikliminin hüküm sürdüğü iç bölgeler… Aynı il sınırları içinde iki farklı hava, iki farklı yaşam tarzı var. Peki bu farklılık sadece sıcaklıkta mı? Yoksa Balıkesir’in iklimi, insanların yaşam biçimlerini, üretim alışkanlıklarını ve kültürünü de mi şekillendiriyor?
Körfez: Denizle Nefes Alan Yaşam
Balıkesir’in batısında yer alan Ayvalık, Edremit, Burhaniye ve Gömeç, Körfez hattının kalbini oluşturuyor. Bu bölgede Akdeniz iklimi hâkim; yazlar uzun ve sıcak, kışlar ise ılıman geçiyor. Denizden gelen nemli hava, tarımı ve günlük yaşamı doğrudan etkiliyor.
Körfez’de yaşayanlar için yaşamın temposu, denizle uyum içinde. Sabah erken saatlerde sahil şeridinde yürüyenler, zeytinliklerde çalışan üreticiler ve yaz sezonuna hazırlanan esnaf, bölgenin karakterini belirliyor. Burada zeytin ağacı sadece geçim kaynağı değil, bir kültür unsuru. Ayvalık ve Edremit’te neredeyse her aile, kendi zeytinini topluyor, kendi yağını çıkarıyor.
Edremitli üretici Süheyla Aksoy, iklimin bereketini şu sözlerle anlatıyor:
“Kışın ılıman olması, ağaçlarımızı yormuyor. Her yıl düzenli ürün alabiliyoruz. Bu iklim bizim şansımız.”
Körfez aynı zamanda turizm açısından da avantajlı. Ilıman hava, yaz turizmini neredeyse dokuz aya yayıyor. Bu durum, bölge ekonomisini sadece tarıma değil, turizme de bağımlı hale getiriyor. Balıkesir’in turizm gelirlerinin yarısından fazlası Körfez hattından geliyor.
İç Bölge: Kara İklimiyle Sert, Üretimiyle Güçlü
Balıkesir’in iç kesimlerine doğru ilerledikçe iklim belirgin şekilde değişiyor. Sındırgı, Dursunbey, Bigadiç ve Kepsut gibi ilçelerde kışlar sert, yazlar kurak geçiyor. Burada karasal iklim etkili; sıcaklık farkı gün içinde 15-20 dereceye kadar çıkabiliyor.
Bu durum tarım desenini de tamamen değiştiriyor. İç bölgelerde zeytin yerine hayvancılık, arıcılık ve tahıl üretimi öne çıkıyor. Dursunbey’de çam balı, Bigadiç’te süt ürünleri, Sındırgı’da ise halı dokumacılığıyla birlikte tarımsal üretim önemini koruyor.
Sındırgılı üretici Ahmet Aydın, bu farklılığı şöyle anlatıyor:
“Bizim burada toprak serttir ama emek verirsen karşılığını alırsın. Soğuk hava hayvan sağlığı için avantaj, ama yem masrafı da fazla.”
İç bölgelerdeki yaşam koşulları, Körfez’e kıyasla daha sakin ve üretim odaklı. İklimin zorluğu, dayanışma kültürünü güçlendirmiş. Köylerde imece geleneği hâlâ sürüyor; kış hazırlıkları, yaz üretimi kadar önem taşıyor.
İki Farklı Hava, İki Farklı Ekonomi
Balıkesir’in iklimi, ekonomik yapıyı da doğrudan etkiliyor. Körfez ilçeleri zeytinyağı, turizm ve hizmet sektörüyle öne çıkarken, iç bölgeler tarım ve hayvancılıkla ekonomiyi ayakta tutuyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi verilerine göre, ilin süt üretiminin %60’ı iç bölgelerde, zeytinyağı üretiminin ise %80’i Körfez hattında yapılıyor.
Bu tablo, şehrin çift yönlü ekonomik modelini ortaya koyuyor. Körfez, Ege kıyılarının dinamizmini temsil ederken; iç bölgeler Marmara’nın üretim istikrarını sağlıyor. Bu farklılık, Balıkesir’i Türkiye’nin en dengeli tarım şehirlerinden biri haline getiriyor.
Konunun uzmanları ise durumu şöyle özetliyor:
“Balıkesir’in iklimi, iki yarımın birleştiği bir denge noktası. Körfez hareketi temsil eder, iç bölge istikrarı.”
Kültürel Etkiler: Rüzgârla Gelen Farklılıklar
İklim farklılığı, sadece ekonomide değil, kültürel yaşamda da iz bırakmış durumda. Körfez’de Akdeniz kültürüne yakın, açık hava etkinlikleriyle dolu bir sosyal yaşam hâkimken; iç bölgelerde daha geleneksel, içe dönük bir yaşam tarzı görülüyor. Ayvalık’ta sanat galerileri ve müzik festivalleri düzenlenirken, Sındırgı’da halı festivali ve keşkek şenlikleri kentin kültürel kimliğini yaşatıyor.
Bu fark, Balıkesir’in çeşitliliğini artırıyor. Her iki bölge de kendi dokusunu koruyarak şehrin bütünlüğünü tamamlıyor. Bir tarafta deniz tuzuyla yoğrulmuş bir yaşam, diğer tarafta dağların dinginliği…
İki İklim, Tek Şehir
Balıkesir’in iklimi, kenti adeta iki farklı hikâyeye bölüyor: Körfez’in rüzgârla serinleyen zeytinlikleri ve iç bölgelerin karla örtülen meraları… Ama bu farklılık, bir ayrışma değil, bir denge oluşturuyor.
Körfez, Balıkesir’e renk ve hareket katarken; iç bölgeler üretim ve direnç kazandırıyor. Birlikte, hem Marmara’nın verimliliğini hem Ege’nin sıcaklığını taşıyan eşsiz bir mozaik yaratıyorlar. Bu yüzden Balıkesir, Türkiye haritasında sadece iki denizin değil, iki iklimin ve iki yaşamın buluştuğu şehir olarak öne çıkıyor.
Edremit, Altınkum, Akçay sahil olaraktan çok güzel.
Buranın en büyük sorunu Arıtma sistemi çok yetersiz hatta yok.
Kanalizasyon arıtılamadan olduğu gibi denize veriliyor .
Bu sorun çözülemez ise burası İstanbul Haliç gibi olmak üzere.
Sabah yürümek ve denize girmek için gelenler sahilden kaçarak uzaklaşmak zorunda kalıyor.