
HABERCİ’yi ziyaret eden DP İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Cumhuriyet’in 100’ncü yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Altıntaş, “Ne yazık ki aradan geçen zaman içerisinde milli bayramlarımızın kutlanması bazı kısıtlamalarla sürdürülse de; millet Cumhuriyet’e, Cumhuriyetin kurucuları ve kurumlarına sahip çıkarak kendi hür iradesiyle Cumhuriyeti kutlamakta. Bu Cumhuriyeti Türk milletine armağan edenlere şükranlarını saygı ve coşku ile göstermiştir” dedi.
Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, HABERCİ’yi ziyaret ederek, Haberci Medya Yayın Dağıtım Limited Şirketi Genel Müdürü Orhan Köken ve Haberci Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mahmut Acaröz ile görüştü.
Cumhuriyet’in 100’ncü yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili konuşan Milletvekili Altıntaş, milli bayramların kutlanmasının bazı kısıtlamalarla sürdürülse de milletin Cumhuriyet’e ve bu Cumhuriyeti Türk milletine armağan edenlere şükranlarını saygı ve coşku ile gösterdiğine dikkat çekti.
Altıntaş, “Cumhuriyet Bayramımızı kutladık. Yüce milletimize hayırlı olsun. Allah’tan dileğim budur ki; akıp giden zaman içinde ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde dünya durdukça nice yüzyıllar kutlamak milletimize nasip olsun. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütakeresi, 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu’nu fiilen tarihe gömmüş, yurdumuzun bütün toprakları işgal edilmiş, milletimizin özgürlüğü elinden alınmış ve bunun sonucu olarak Osmanlı Devleti tarih sahnesinden silinmiştir.
15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali Türk Milleti ve Türk Milleti’nin Ulu Önderi Atatürk ve silah arkadaşları tarafından kesinlikle kabul edilmeyip yeni bir Kurtuluş Savaşı başlatılmıştır.
“MİLLET İŞGALE TOPYEKUN KARŞI ÇIKTI”
Bu savaş dünya yüzünde eşi emsali görünmeyen bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesidir. Orduları terhis edilmiş, silahları elinden alınmış bir millet Atatürk’ün önderliğinde yeniden küllerinden doğmak için bu işgale kanıyla, canıyla, malıyla, kadınıyla, erkeğiyle top yekun karşı çıkmıştır. Bu varlık ve yokluk savaşı 9 Eylül 1922’de Türk Ordusu’nun İzmir’e girişi ile zaferle sonuçlanmış. Mondros ve Sevr Antlaşmalarını millet tarih önünde yırtıp atarak 24 Temmuz 1923’de imzalamış olduğu Lozan Antlaşması ile dünyaya ilan edilmiş, bu zaferin taçlanarak yeni bir devletin kuruluşu 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanmıştır. Aradan geçen yüz yılda 1929 ekonomik krizi, 2.Dünya Savaşı gibi felaketlere rağmen Cumhuriyet dimdik ayakta durmuş ve demokrasi ile taçlandırılarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açmış olduğu bağımsızlık ve özgürlük yürüyüşünün 100. Yılını hep beraber kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.
“ESAS GAYELERİ SALTANAT ÖZLEMİ”
Ne yazık ki aradan geçen zaman içerisinde milli bayramlarımızın kutlanması bazı kısıtlamalarla sürdürülse de millet, Cumhuriyete, Cumhuriyetin kurucuları ve kurumlarına sahip çıkarak kendi hür iradesiyle Cumhuriyeti kutlamakta, Cumhuriyeti Türk milletine armağan edenlere şükranlarını saygı ve coşku ile göstermektedir. Türk milletinin dini ve milli hassasiyetleri yüksektir. Bu iki duygu birbirini beslemekte ve yüceltmektedir. Cumhuriyetin restorasyonu ve Cumhuriyet ile kavgası olanların esas gayesi bana göre saltanat özlemidir. Cumhuriyet, Türk milletini sefaletten ve cehaletten kurtarmanın adıdır. Cumhuriyet özgürlük ve bağımsızlığın ta kendisidir. Cumhuriyet’i reklam arası ve 100 yıllık narkoz gibi tarif edenleri Türk Milleti olarak kınıyoruz. Yaşasın Türk Milleti, yaşasın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti diyerek yeniden Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum” dedi. Bilge Yurdusev