
Son günlerde ülkemizin dört bir yanında art arda yaşanan depremler, hepimize bir gerçeği yeniden hatırlattı:
Biz bu coğrafyada yalnız yaşayamayan, acıda da sevinçte de birbirine tutunan bir milletiz.
Dün gece Balıkesir’de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, sadece binaları değil, yüreklerimizi de sarstı.
Ama sabaha karşı sosyal medyada, sokakta, haberlerde gördüğümüz manzara hep aynıydı:
İnsanlar birbirine koşuyordu.
Kimi battaniye taşıdı, kimi çay demledi, kimi dua etti.
Kimse “tanıdık mı, komşu mu?” diye sormadı; çünkü bu topraklarda birbirimizin kader ortağıyız.
Depremler bize doğanın gücünü gösteriyor ama aynı zamanda insanın gücünü de hatırlatıyor.
Birlik olduğumuzda, paylaşabildiğimizde, acının yükü hafifliyor.
Yalnızca beton değil; güven, sevgi ve dayanışma da güçlendirilmeli.
Gerçek bir bina güçlendirmesi, insanların kalbinde başlar.
Balıkesir’den Hatay’a, Erzincan’dan İzmir’e kadar her sarsıntı, bize “birlikte ayaktayız” demeyi öğretiyor.
Çünkü bu ülkenin damarlarında, bin yıldır pes etmeyen bir ruh dolaşıyor.
Bu topraklar nice zorluk gördü, nice yıkım yaşadı ama her defasında yeniden doğdu.
Bizim genlerimizde küllerinden doğmak var.
Yarın 29 Ekim.
Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü kutlayacağız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserimdir” dediği Cumhuriyet, aslında tam da bugünlerde hatırlamamız gereken bir şey.
Bugün yaralarımızı sararken, yarın umutlarımızı büyütelim.
Birlikte sarsıldık, ama birlikte dimdik duracağız.
Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

