BIST 100
10.871,08 0,16%
DOLAR
41,9479 0,03%
EURO
48,8529 -0,02%
GRAM ALTIN
5.403,13 1,41%
FAİZ
40,04 0,10%
GÜMÜŞ GRAM
64,89 2,20%
BITCOIN
112.884,00 0,05%
GBP/TRY
55,4129 -0,42%
EUR/USD
1,1638 -0,11%
BRENT
64,71 0,48%
ÇEYREK ALTIN
8.834,12 1,41%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
19 °

Cumhuriyet Kadını Olmak…

elif teke

Bugün 29 Ekim. Takvimler, bir milletin kaderini değiştiren günü gösteriyor. Yalnızca bir tarih değil bu; bir direnişin, bir yeniden doğuşun, bir milletin küllerinden ayağa kalkışının adı: Cumhuriyet.
Ve ben bugün, bir kadın olarak, bu büyük mirasın içinde nefes alıyor olmanın ne kadar büyük bir şans olduğunu bir kez daha hissediyorum.

Bir Kadının Kaleminden Cumhuriyet’e Bakmak

Bazen düşünüyorum; ben bugün sabah uyanıp kendi kararlarımı verebiliyorsam, bir mesleğim varsa, yazabiliyor, konuşabiliyor, düşünebiliyorsam… Hatta bu yazıyı özgürce yazabiliyorsam, bunun adı Cumhuriyet’tir.
Ve bu Cumhuriyet, öyle kolay kazanılmış bir hak değildir.
Yokluk içinde, yorgun ama onurlu bir halkın; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek başlattığı bir devrimin sonucudur.

Atatürk ve yol arkadaşları, bu topraklarda yalnızca bir yönetim biçimini değil, bir yaşam biçimini değiştirdiler. Kadınların varlığını, sesini, emeğini ve aklını toplumun merkezine koydular.
Bu yüzden Cumhuriyet Bayramı, benim için sadece bir “kutlama” günü değildir; aynı zamanda bir şükran günüdür.

Bir Kadın Olarak Cumhuriyet’in Hikâyesi

Benim babaannem okuma yazma bilmezdi. Çünkü o, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, henüz eğitim olanaklarına ulaşamamış bir köyde doğmuştu. Ama annem ilkokulu, sonra ortaokulu bitirebildi. Çünkü Cumhuriyet okulları vardı artık.
Ben ise üniversite okudum, yazıyorum.
Üç kuşak arasında yalnızca birkaç on yıl var… Ama o kısa zaman diliminde Cumhuriyet’in kadınlara açtığı kapılar, asırlık zincirleri kırdı.

Bugün hâlâ bazı zorluklarla mücadele ediyoruz, evet. Ama unutmayalım ki, biz bu mücadeleyi eşitlik bilinciyle, Cumhuriyet’in kazandırdığı özgüvenle sürdürüyoruz.
Atatürk’ün şu sözünü her hatırlayışımda içim titrer:

“Dünyada her şey kadının eseridir.”

Bu söz, bir övgüden çok daha fazlasıdır. Bir teslimiyettir.
Kadının emeğini, aklını ve gücünü teslim eden bir liderin sözüdür.

Cumhuriyet’in Işığında Yürüyen Kadınlar

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, sabahın erken saatlerinden itibaren tören alanlarında, ellerinde bayraklarıyla yürüyen kadınları görüyorum.
Birinin elinde çocuğu, birinin kalbinde Atatürk sevgisi…
Kimi öğretmen, kimi hemşire, kimi emekli, kimi genç bir öğrenci.
Ama hepsi aynı duyguda birleşiyor:
Cumhuriyet’in verdiği özgürlüğün kıymetini bilmekte.

Kadınların Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki dönüşümüne baktığımızda, o büyük adımların nasıl bir cesaretle atıldığını unutmamalıyız. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındığında, dünya henüz bunu konuşmuyordu bile.
Biz bu hakkı 1934’te kazandık.
Düşünebiliyor musunuz? Daha birçok ülke kadına oy hakkı tanımamışken, Türkiye’de kadınlar milletvekili seçiliyordu.
Bu sadece bir yasa değişikliği değil, bir medeniyet sıçramasıydı.

Cumhuriyet Bize Ne Öğretti?

Cumhuriyet, bize bir gerçeği öğretti:
Hiçbir zorluk, birlik olunca aşılamaz değildir.
Kadınla erkeğin, köylüyle şehirlinin, genciyle yaşlının el ele verdiği bir ülke, her zaman ayağa kalkabilir.
Bugün bazen umutsuzluğa kapılıyoruz, geleceği karanlık görüyoruz belki. Ama unutmamalıyız: Bizim damarlarımızda, o 1923 ruhu akıyor.
O ruh, nehir gibi durdurulamaz.

Cumhuriyet, bize sadece yönetim biçimini değil, düşünmeyi öğretti.
Sorgulamayı, üretmeyi, paylaşmayı…
Kadının mutfakta, tarlada, okulda, laboratuvarda, gazetede, sahnede olabileceğini gösterdi.
“Ben de varım” diyebilmenin kapısını araladı.
İşte bu yüzden ben her 29 Ekim sabahı, penceremi açtığımda dalgalanan bayrakları görünce içimden şöyle derim:

“İyi ki varsın Cumhuriyet.
İyi ki biz seni kazandık, iyi ki sen bizi büyüttün.”

Cumhuriyet’in Emaneti

Cumhuriyet, bize sadece bir miras değil, bir emanet bıraktı.
Ve emanet, korunmak ister.
O yüzden Cumhuriyet’i sadece 29 Ekim’de hatırlamak değil; her gün yaşatmak gerekir.
Bir öğretmen sınıfta ilk harfi öğrettiğinde,
bir kadın kendi emeğiyle ayakta durduğunda,
bir genç soru sormaktan korkmadığında,
bir anne kızına “sen yaparsın” dediğinde,
Cumhuriyet yeniden doğar.

Cumhuriyet yaşar, çünkü onu yaşatan biziz.

Atatürk’ün İzinde

Atatürk’ü düşünmeden Cumhuriyet’ten bahsetmek mümkün değil.
O, bir liderden öte; halkının önünde yürüyen bir ışık gibiydi.
Kadınlara verdiği değeri, “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” sözleriyle özetlemişti.
Bugün ben, o sözlerin gölgesinde değil; ışığında yürüyorum.
Biz kadınlar, bu ülkenin direğiyiz.
Cumhuriyet’in bize verdiği hakları sadece korumakla değil, büyütmekle de sorumluyuz.

Her defasında aynı soruyu kendime soruyorum:
Atatürk bugün yaşasa, bizden ne isterdi?
Sanırım cevabı çok net olurdu:
“Üretin, düşünün, sorgulayın, çalışın, vazgeçmeyin.”
İşte Cumhuriyet’in kadını olmak, tam olarak budur.

Bugün Bayram

Bugün meydanlarda çocuklar “Yaşasın Cumhuriyet” diye bağırıyor.
Ve ben o sesi duyduğumda içimde bir umut çiçeği açıyor.
Çünkü biliyorum ki, bu ülkenin çocukları Cumhuriyet’in değerleriyle büyüdükçe, biz asla karanlığa gömülmeyeceğiz.
Bayrak dalgalandıkça, o ışık hiç sönmeyecek.

Belki hepimizin yüreğinde bugün aynı cümle var:
“İyi ki Cumhuriyet var.”
Çünkü Cumhuriyet, sadece geçmişimizin değil, geleceğimizin de teminatı.
Ve biz kadınlar, o geleceğin hem taşıyıcısı hem de koruyucusuyuz.

Son Söz: Teşekkürler Atam

Bugün Cumhuriyet’in 102. yılı.
Bir kadın olarak, bir yazar olarak, bir yurttaş olarak diyorum ki:
Teşekkürler Atam.
Bize sadece bir ülke değil, bir yaşam hakkı verdin.
Teşekkürler, çünkü bizi “eşit yurttaşlar” olarak tanıdın.
Teşekkürler, çünkü “kadın” kelimesini bir onurla yan yana getirdin.
Ve teşekkürler, çünkü bize “umutla yaşama cesareti” bıraktın.

Cumhuriyet’in ışığında yürümeye devam edeceğiz.
Bir elimizde kalem, bir elimizde bayrak, kalbimizde o sonsuz sevgiyle...

Yaşasın Cumhuriyet.
Yaşasın kadınlar.
Yaşasın Türkiye.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?