
Kurucuları Brian Acton ve Jan Koum olan 2014 yılında sosyal medya uygulaması Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg’e satılan anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp gündemimize büyük bir hızla düştü.
Geçtiğimiz haftalarda WhatsApp’a giren tüm kullanıcılar bir sözleşme ile karşılaştı. Kimi okumadan kabul ediyorum dedi kimi incelemeye çalıştı kimi de korktu ve direkt sözleşmeyi kapatarak uygulamayı kullanmaya devam etti. Sözleşmede WhatsApp bize kişisel bilgilerimizi kullanmakla ilgili bir soru sordu ve kabul etmezsek 8 Şubattan sonra WhatsApp uygulamasını kullanamayacağımızı söylüyordu.
Doğal olarak herkes korkmaya ve sorgulamaya başladı. “Neden bizim bilgilerimiz kullanıyor?” “Onlarla ne yapacak?” “Mesajlarımızı mı okuyormuş?” “Nasıl yani?” gibi sorularla herkes panik halindeydi. Uygulamayı silip yeni mesaj uygulamalarına geçenler de oldu, uygulamayı kullanmaya devam edenlerde. Peki bize bir anda sunulan ve onayımız istenen sözleşme de neydi?
Her zaman dediğim gibi ekonomi gelişirken aynı zaman da teknoloji, kurumsal şirketler, devletler de onlarla birlikte büyür. Haliyle sistemler gelişir ve yenilenir. Bize daha iyi hizmet sunmak için şirketlerde politikalarını değiştirir. Akıllı telefonlar ve onlarla hayatımıza giren sosyal medya mecralarında da zaman zaman değişiklikler söz konusu oluyor. Herhangi bir sosyal medya uygulamasında ya da en basit bir alışveriş sitesine girdiğimizde bunları kullanabilmek için hepsi bizden üyelik talep ediyor.
Dolayısıyla zaten kişisel bilgilerinizi ilk giriş esnasında o siteye vermiş oluyorsunuz bu demek değil ki o şirket sizin bilgilerinizi alarak sizin hayatınızı izleyecek. Merak ettikleri “En çok nerelerde geziyorsunuz?” “Kaç saatlerinde aktifsiniz?” “Hangi marka bilgisayardan ya da telefondan giriş yapıyorsunuz?” Bu soruların cevaplarını öğrenerek size sizin zevklerinize ve istekleriniz göre hizmet sunarak daha fazla kar elde etmeye çalışıyorlar.
Yani kimse sizin arkadaşlarınıza gönderdiğiniz komik videoları, ya da aile grubundaki “akşama bir şey lazım mı?” Mesajlarını dikkate almıyor. Çünkü bu mesajlar onlar için önem teşkil etmiyor. Bu yüzden yaşınızı, telefon numaranızı, isminizi, yaşadığınız yeri öğreniyorlar. Yani farklı bir uygulama ya da farklı bir yöntem işe yaramayacak bu denli teknolojinin içindeyken bilgilerinizi paylaşmadan yaşayamazsınız. Sadece tek yol akıllı telefon, sosyal medya hesapları veya online alışveriş siteleri gibi teknolojik yenilikleri terk etmek tabii eğer bu çağda mümkünse.