
Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının hayat şartlarının zorlaştığı, alım gücünün düştüğü, eğitim-öğretim masraflarının arttığı, iyileştirmelere ve yeni gelişmelere rağmen istenilen seviyeye gelinemediği bir zeminde, sorunların gölgesinde başladığını söyledi.
2022-2023 eğitim-öğretim yılının başlangıcında açıklama yapan Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürekli olarak eğitimde fırsat eşitliğinden, mesleki eğitimin niteliğinin artırılmasından, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması çabalarından bahsetmesine karşın, alandaki tecrübeleri görmezden gelen, eğitimin paydaşlarıyla yeteri derecede istişare etmeden hareket mantalitesi neticesinde bir türlü istenilen seviyeye ulaşılamadığını kaydetti.
“SORUNLAR KONUSUNDA SOMUT ADIM ATILMADI”
Çabuk, “Bu tür süreçlerin başarıya ulaşabilmesi için bakanlığın sürdürülebilir politikalar benimsemesi gerekir. Köklü sorunlara kalıcı çözümler ancak kararlı bir iradeyle mümkündür. Beklentileri karşılamayan, geliştirilmeye muhtaç meslek kanunu, anayasal ve yasal hakları kısıtlanmış sözleşmeli istihdam, bir türlü kapatılamayan öğretmen açığı, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmaması, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ilave teşviklerin verilmemesi, birim ek ders ücreti miktarının düşüklüğü, eğitim kurumu yöneticiliğinde özlük haklarını ve yetkileri geliştiren kariyer odaklı sürdürebilir bir sistemin halen hayata geçirilememesi, eğitimin rehberlik ayağının eksikliği, öğretmenleri şiddete karşı koruyacak bir yasal düzenlemenin çıkarılamaması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasının doğurduğu mağduriyetler, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının gerçekleştirilmemesi, yardımcı personel istihdamı gibi sorunlar konusunda hâlâ somut adım atılmış değildir” dedi.
“SAHADAN YÜKSELEN SESE KULAK VERİLMELİ”
Bakanlığın, eğitim çalışanlarının sorunlarına kayıtsız kalmaması gerektiğine dikkat çeken Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk, “Sahadan yükselen sese kulak verilmeli. Eğitim paydaşlarının tekliflerini göz ardı etmeden kararlar alınmalı, yukarıda tasarımı yapılan teorinin aşağıdaki pratiklerle örtüşmesi, eğitimin niteliğini ve verimliliğini artıracaktır. Beklentiler doğrultusunda atılacak hızlı adımlar, eğitim çalışanlarının yüksek motivasyonla işe başlamalarını sağlayacaktır. Öğretmenlik meslek kanununun kapsamı genişletilmeli, başta kariyer basamakları olmak üzere sorunlu tarafları giderilmelidir. Eğitim çalışanlarının mali ve özlük hakları iyileştirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, kadrolu istihdam esas olmalıdır. GİHS, THS ve YHS ve diğer hizmet sınıflarına tabi eğitim çalışanlarının hakları iyileştirilmelidir. Öğretmenlerin yer değişikliği süreci yeniden kurgulanmalıdır” dedi. Mustafa ATİK

