BIST 100
11.017,01 0,43%
DOLAR
42,1198 0,05%
EURO
48,6065 0,40%
GRAM ALTIN
5.429,16 0,69%
FAİZ
39,91 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
65,81 1,00%
BITCOIN
103.076,00 -0,56%
GBP/TRY
55,1297 0,28%
EUR/USD
1,1515 0,20%
BRENT
64,01 0,77%
ÇEYREK ALTIN
8.876,68 0,69%
Balıkesir Parçalı Bulutlu
Balıkesir hava durumu
19 °

“Tek bir canın bile telafisi olmayacaktır”

Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada eğitim çevrelerinden ve velilerden gelen tüm itirazlara rağmen dediğim dedik biçimde, pandemiye yönelik tüm adımlar atılmadan yüz yüze eğitime geçen Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimdeki aşı trafiğini de düzgün yönetemediği iddia edildi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un öğretmenlerin aşılamasına yönelik yüz yüze eğitime katılacak öğretmenler başta olmak üzere bir liste hazırlayıp Sağlık Bakanlığı’na ilettiklerini ve bu liste uyarınca aşılamanın Şubat’ın son haftası başlayacağını söylediğinin hatırlatıldığı açıklamada; “Bu açıklama bir müjde gibi sunulsa da bilinmelidir ki ancak kötünün iyisidir. Çünkü MEB’in mantığında çok büyük eksikler bulunmaktadır. Bu aşılama uygulaması çok geç başlamıştır. Okullar 1 Mart’ta açılacak, ancak öğretmenler için aşının koruyuculuğu oluşmayacaktır. Çünkü Şubat sonunda yüz yüze eğitime girecek tüm öğretmenler aşılansa bile, bu ancak aşının ilk dozudur. Oysa bilindiği üzere aşının koruyuculuğu için iki dozun da tamamlanması ve bağışıklığın oluşması için gereken süreyi riskten uzak şekilde beklemek gerekmektedir. Bakanlığın sadece öğretmenlerden bahsederek yaptığı bu açıklamalar, diğer eğitim emekçilerinin ne kadar düşünülmediğinin de ispatıdır.

Oysa eğitim bir bütündür; okul, onu var eden tüm bileşenleriyle yekparedir. Tüm kamuoyunun itirazına rağmen yüz yüze eğitim başlatılıyorsa, idari personel, temizlik çalışanları yani eğitimin tüm emekçileri de aşılanmalıdır. MEB, bu kararında bulaş riskinin oluşacağı sınıfların okulun tümü için tehlike olduğunu belli ki hesap etmemiştir. Oysa okullarda eğitimin başlamasıyla tüm eğitim emekçilerinin canı tehlikeye girecektir. Böylesi bir gerçeklikte insanların canına meslek gruplarına göre değer biçmek, en hafif tabirle vicdansızlıktır.

Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrı yapıyoruz: Yüz yüze eğitim kararını, aşılama takvimini rasyonel biçimde ayarladıktan ve gerekli tüm tedbirlerin tamamlandıktan sonraya ertelemelisiniz. Eğer bu konuda biz eğitim çevrelerinin itirazlarına yine kulak tıkayacaksanız, en azından canını riske attığınız tüm eğitim emekçilerini derhal aşılatmalısınız. Bu gerçeklik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’na yolladığınız listeyi acil olarak güncellemelisiniz. Daha önce söyledik, bir kez daha söylüyoruz: Kaçan derslerin telafisi mümkündür, ancak tek bir canın bile telafisi olmayacaktır. Bu acı sorumluluğu almayın” denildi. Cengiz GÜNER

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?