
Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, hükümetin gündemi ile milletin gündeminin örtüşmediğini söyledi. Sözat, “Milletin gündemi ekonomi, pahalılık, işsizlik, üretim, pazarlama. Ama idare edenler, üretime değil tüketime önem veriyor ve ülke tüketici bir toplum haline getirildi” dedi.
Karesi Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, üretmeyen ülkelerin refaha kavuşmasının hayalden öteye geçemeyeceğini söyledi.
Sözat, "Üreten ve tarımı güçlü olan, sürdürülebilir gıda güvenliğine sahip ülkeler, kalkınan, gelişen çağdaş ülkeler haline gelmiştir. Bunu en iyi gören ve bilen büyük önder Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. İleri görüşleriyle ülkeyi zenginleştirip modern hale getirmek için üretimin şart olduğunu görerek bir hamle politikası uygulamıştır. Yıl 1937 Atatürk, vefatından 1 yıl öncesi Rusya ile ticari bir anlaşma yapıyor. Bu anlaşmaya göre Ruslar Türkiye 'ye teknolojik ve kredi yardımı yapacak, Türkiye bunun bedelini sebze , meyve, domates, biber, zeytin, üzüm ile ödeyecek. Harp yılları para yok. Fakat hem tarımsal hem sanayi üretimine şartlanmış bir Atatürk var.
Bu anlaşma ile Nazilli, Kayseri Sümerbank fabrikaları bu yolla yaptırılıyor. Para yerine tarım ürünleri ile ödeme yapılıyor. Hem çiftçilerin malı değerleniyor hem de devletin kasasından 1 kuruş çıkmıyor.
Yıl 1967 Demirel Hükümeti var. Para yok, kasa boş. Ama Atatürk’ü içselleştirmiş milletin ve ülkenin ihtiyaçlarını iyi bilen Demirel, Atatürk’ün açtığı yoldan giderek Ruslarla aynı şekilde teknoloji ve krediyi sebze, meyve ile ödemek üzere 2 ci bir anlaşma yapıyor. Bu anlaşma ile İskenderun Demirçelik , Bandırma sülfürik asit , Çayırova cam – şişe fabrikaları , Oyma pınar barajı , devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan Ruslara yaptırılıyor. Hem çiftçi kazanıyor hem ülke hem de tüketici kazanıyor. Garanti vererek milleti borçlandırıp milletin sırtına vurmuyorlar. Şimdi bir zihniyet yoktan var etmeye çalışıyor. Bir zihniyette var olanları satarak üretim yerine tüketimi teşvik ediyor.
Türkiye, dünyada gıda ve tarımda kendine yeten yedi ülkeden biri iken 126 ülkeden 130 ürün ithalatı ile ithalatçı ülke konumuna getiriliyor.
“TÜRKİYE ACİLEN ÜRETİM POLİTİKALARINI UYGULAMAYA KOYMALI”
Türkiye’nin acilen üretim politikalarını uygulamaya koyması gerekiyor.
Aksi halde ucuz ekmek kuyruğu gibi normal ekmek kuyrukları yaşayabiliriz.
Düne kadar ithalatçı olan Rusya bugün Türkiye’ye en çok hububat, ayçiçeği yağını satan ülke konumuna gelerek ihracatçı olmuştur. Ekonomisi güçlü ülkeler bile ( ABD - AB Rusya ) tarımını büyük çapta destekleyerek üretimi arttırıp ihracat yaparlarken ihracatçı olan Türkiye’de ithalatçı konumuna getiriliyor. İthalat yapılan
yapılan ülkelerin çiftçisini desteklemek yerine Türk çiftçisine yeterli destek verilse kazanan hem ülke hem de çiftçi ve millet olacaktır.
Maalesef tercih yanlış yapıldığı için kaybeden hem ülke hem de çiftçi oluyor. Allah akıl, fikir versin. Ne diyelim ki” dedi.

