
KESK Balıkesir Şubeler Platformu bileşenleri tarafından Ali Hikmet Paşa Meydanında basın açıklaması düzenlendi. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Gürbüz Şahin, tarafından yapılan açıklamada hükümet eleştirildi.
KESK Balıkesir Şubeler Platformu bileşenleri tarafından Ali Hikmet Paşa Meydanında yapılan açıklamada sendikanın talepleri dile getirildi. Siyasetin gündeminin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kitlendiğini belirten KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Gürbüz Şahin, emeğiyle geçim mücadelesi veren kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin, milyonlar olarak kendilerinin temel gündemlerinin ise geçim derdi olmaya devam ettiğini vurguladı.
TÜİK’e göre yıllık enflasyonun yüzde 50, gıda enflasyonunun yüzde 68, kiralarda yıllık artışın ise yüzde 56 civarında olduğunu belirten Şahin, “Ülkeyi yönetenler bu sanal rakamları gösterip enflasyon geriledi nutukları atıyor. Oysa güneş balçıkla sıvanmıyor. Nereye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Hangi birini anlatalım. OECD ülkeleri başta olmak üzere dünyada gıda fiyatları düşüyor. Ama ülkemizde son bir yılda gıda ürünlerinin fiyatları ortalama iki kat arttı. Zaten yüksek olan kiralar 6 Şubat depremleri sonrasında TÜİK rakamlarını üçe katladı” dedi.
Son bir yılda süte yüzde 240, peynire yüzde 250, salçaya yüzde 280, baharata yüzde 300, meyvelere ortalama yüzde 200, bakliyat ürünlerinin ortalama yüzde 150 zamlandığını anlatan Şahin, “Bırakalım kırmızı eti beyaz eti bile unuttuk. Tedavüldeki en değerli banknot 200 lira ile alabildiğimiz kıyma 650 grama indi. Hız kesmeden devam eden zam sağanağında marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik. Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi olarak yarın maaşlarımızı alacağız. Önümüzdeki hafta bayram. Ama sevinemiyoruz. Çünkü bu hayat pahalılığında borçla harçla ayın sonunu getiremiyoruz” diye konuştu.
Vatandaşlara dayatılan bu yoksulluk tablosunun 21 yıldır ülkeyi yönetenlerin eseri olduğunu ifade eden Gürbüz Şahin, “Yıllardır biriken 3600 ek gösterge, EYT, sözleşmelilerin kadroya alınması sorunları koltuğu kaybetme tehlikesi yaşadıklarında akıllarına geldi. Torba yasalara koydukları yarım yamalak düzenlemeleri müjde olarak yutturmaya çalıştılar.
Şimdi de alanlara çıkıp muhalefet partisi gibi seçim vaatlerini sıralıyorlar. Ne diyorlar? ‘Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak refah düzeylerini yükselteceğiz’ diyorlar. Güler misin, ağlar mısın? Peki, sormazlar mı? Kimin enflasyonundan, hangi enflasyondan söz ediyorsunuz? Yıllarca, maaşlarımıza, sınır koyduğunuz sanal TÜİK rakamlarından mı? Her toplu sözleşmede stratejik ortağı yandaş konfederasyon yöneticileri ile birlikte bizlere bu sanal TÜİK rakamlarını kim dayattı? Maaşlarımızı, ücretlerimizi reel olarak kim buharlaştırdı? İkramiyelerimizi, sosyal yardımlarımızı kim kaldırdı?
20 yıl önce asgari ücretin üç katı olan ortalama kamu emekçisi maaşını bugün nerdeyse açlık sınırı seviyesine kim düşürdü? 20 yıl önce asgari ücretin üzerinde olan en düşük emekli maaşını hazine desteğine rağmen asgari ücretin altına kim itti? 20 yıl önce her 10 emekliden sadece biri en düşük emekli maaşını alırken bugün her iki emekliden birini en düşük emekli maaşı alır hale getirdi? Yetmezmiş gibi en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması önergelerini parlamentoda kim reddetti?” dedi. Bilge Yurdusev