
DİSK’e bağlık Genel-İş Sendikası üyeleri, belediye şirketlerinde çalışan işçilere kadro verilmesini ve işçi ve emekliler üzerindeki vergi adaletsizliğine son verilmesini istedi.
DİSK’e bağlık Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı, sendika üyeleri ile birlikte Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yaptığı açıklamada belediye şirketlerindeki işçilere kadro verilmesini istedi.
Ovalı, “24.12.2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 750 bin şirket işçisi kamu kurumlarına ve Belediye şirketlerine 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle aktarılmıştır. Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile şirket işçilerine Belediye şirketlerinde Sürekli İşçilikten ileride bir kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır.
En başta yaklaşık 400 bin belediye işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyelerde ki kamu işçiliği yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu vardır. Belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır. Belediye şirket işçilerine doğrudan, ayrımsız, tamamına kadro talebimizi bu meydandan bir kez daha yineliyoruz. Belediyelerde şirket işçiliği değil, anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz. Bir an evvel arkadaşlarımızın kadro hakkı verilmeli bu arkadaşlarımızda diğer kamu işçileri gibi 657 ye 4-d ye kadro tahsisleri yapılmalıdır.
Belediye şirket işçilerine kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız Belediye şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum anamızın ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz.
Diğer bir önemli konuda vergi adaletsizliğinin işçiler ve emekçiler üzerindeki yüküdür. Türkiye’de vergi adaletsizliği her geçen gün derinleşiyor. İşçilerin altında kaldıkları vergi yükü ve gelir dağılımı adaletsizdir. Zengin ve varlıklı rant çevreleri daha az vergi öderken, toplumun diğer kesimleri daha çok vergi ödüyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerde ise tam tersidir. Bunun doğrudan bir sonucu olarak, ülkemizde bordrolu çalışan kesimin aylık ücretleri, verginin yılsonuna doğru, yükselerek, vergi dilimlerine göre artması sebebiyle yılın ikinci yarısında ücretler sürekli düşmektedir. Bir önceki aydan farklı olarak ne kazanıyoruz ki. Ne değişiyor daha çok vergiyi ödemeyi gerektirecek. Maalesef böyle bir şey olmadığı gibi, yılın ilk aylarındaki ödemelerimize kıyasla yılın son aylarında ödediğimiz elektrik, su, gaz parası güncellemeler gibi sebeplerle artıyor, gelirimiz vergi nedeniyle düşüyor. Bu durum çalışan sınıf için yıldan yıla ekonomik açıdan ağırlaşan bir hal almaktadır. Her ay aynı ücreti, maaşı kazananlar için adaletli bir vergi sisteminde olması gereken temel ilke az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır” dedi. Mahmut ACARÖZ

