
Altınkum Plajı, altın sarısı kumsalı ve mavi bayrak potansiyeline rağmen, yıllardır çözülemeyen arıtma sorunu nedeniyle her geçen gün kan kaybediyor. Hava şartlarına bağlı olarak kirliliği daha fazla hissedilen deniz suyu, başta çocuklar olmak üzere yüzlerce kişinin sağlığını tehdit ederken, bölge halkı çareyi kilometrelerce uzaktaki plajlarda serinlemekte buluyor. Ev sahipleri yatırımlarının değer kaybından endişeli, uzmanlar ise “Önlem alınmazsa Altınkum’un turizm geleceği riske girer” uyarısında bulunuyor.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde yer alan ve yıllardır hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası olan Altınkum Plajı, son yıllarda yaşadığı çevre sorunlarıyla gündemde kalmaya devam ediyor. Altın sarısı ince kumları ve uzun sahil şeridiyle bilinen plaj, yapılan yatırım ve düzenlemelere rağmen bölgenin en büyük sorunu olan arıtma problemi nedeniyle eski cazibesini yitiriyor.
Bölge halkı ve uzmanlar, denize yapılan deşarj işleminin özellikle rüzgâr yönü ve akıntı gibi hava şartlarına bağlı olarak da deniz suyunu çok fazla kirlettiğini belirtiyor. Bu durum, başta çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler olmak üzere tüm yüzücülerin sağlığını tehdit ediyor. Cilt enfeksiyonlarından mide-bağırsak rahatsızlıklarına kadar uzanan olası sağlık riskleri, bölgede yaşayanları tedirgin ediyor.
ÇAREYİ UZAK PLAJLARDA ARIYORLAR
Altınkum’un uzun yıllar müdavimi olan bölge sakinleri, yaz aylarında serinlemek için artık çareyi 20-30 kilometre uzaklıktaki diğer plajlara gitmekte buluyor. Özellikle çocuklu aileler, “Temiz olduğundan emin olmadığımız suda yüzemeyiz” diyerek Altınkum’u tercih etmiyor. Buna karşın, bölgeye gelen tatilciler ve günübirlik ziyaretçiler çoğu zaman bu riski göz ardı ediyor; yoğun yaz sıcağında denize girmek uğruna sağlıklarını tehlikeye atıyor.
EV SAHİPLERİ ENDİŞELİ
Altınkum ve çevresine yıllar önce büyük bedeller ödeyerek yazlık alan vatandaşlar da yaşanan durumdan memnun değil. Birçok ev sahibi, “Deniz bu halde kalırsa buradaki yatırımlarımızın değeri düşecek” endişesini dile getiriyor. Kimileri, bu durumun devam etmesi halinde evlerini satmayı bile düşündüklerini ifade ediyor. Bölge halkına göre, bu sorun çözülmezse Altınkum’un turizm potansiyeli ciddi anlamda zarar görecek.
“SADECE GÖRSELLİK YETMEZ”
Plaj çevresinde yapılan düzenlemeler, yürüyüş yolları, kafe ve otopark iyileştirmeleri elbette bölgenin çehresini güzelleştiriyor. Ancak vatandaşlar, “Sadece görsellik yetmez, önce deniz temiz olmalı” diyor. Onlara göre Altınkum’un yeniden hak ettiği değeri kazanması için öncelikli olarak arıtma tesislerinin kapasitesi artırılmalı, modernize edilmeli ve atık su denize ulaşmadan tamamen arıtılmalı.
UZMANLARDAN UYARI
Çevre mühendisleri, arıtma sorunlarının sadece Altınkum’a özgü olmadığını, Türkiye’nin birçok turizm bölgesinde benzer sıkıntıların yaşandığını vurguluyor. Ancak Altınkum gibi marka değeri yüksek bir plajda bu durumun daha görünür ve daha zararlı olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar, yerel yönetimlerin kalıcı çözüm üretmemesi halinde hem insan sağlığının hem de turizm gelirlerinin olumsuz etkileneceği görüşünde.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Bölge halkı, kısa vadede deniz suyunun düzenli olarak test edilmesini, sonuçların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasını, uzun vadede ise tam kapasite çalışan modern bir arıtma sistemi kurulmasını talep ediyor. Ayrıca deniz suyu kalitesini iyileştirmek için doğal filtrasyon sistemleri, yeşil alan tampon bölgeler ve bilinçli atık yönetimi gibi ek önlemler öneriliyor.
Altınkum Plajı, doğal güzelliği ve konumu itibarıyla hâlâ büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin korunması, denizin yeniden güvenle girilebilir hale gelmesine bağlı. Aksi halde, bölge halkının da dediği gibi, Altınkum’un adı sadece geçmişteki güzel anılarla anılacak gibi görünüyor.


Birileri artık sesimiz duysun ve boş laf üretmekten ya da makyaj yapmaktan vaz geçip, Altınkum’un en büyük sorununa çözüm üretmek için harekete geçsin.